Bu hafta ülkedeki en büyük yarışlardan biri koşulacak. Geçtiğimiz hafta sonu da çok sayıda yerel yarış vardı. Ayrıntılar aşağıda. Keyifli okumalar.

Postanın önceki sayılarını kaçırdıysanız posta arşivine göz atabilirsiniz. Bu yayının hoşuna gideceğini düşündüğünüz arkadaşlarınız varsa en alttaki bağlantıları kullanarak ya da bu epostayı yönlendirerek onları da postadan haberdar edebilirsiniz. Posta ile ilgili olarak bana posta@ritimblog.com adresinden ulaşabilirsiniz.

18 Ekim 2018

Cappadocia Ultra Trail, UTWT (Ultra Trail World Tour) kapsamındaki 21 yarıştan -tarih sırasına göre- on dokuzuncusu. Bu sene 5. defa düzenlenen organizasyon hem yurt dışından hem de yurt içinden çok sayıda koşucuyu çekmeyi başarıyor. Koşulan parkurun doğal güzelliklerinin ve organizasyonun başarısının bu ilgide payı büyük. Organizasyonun açıklamasına göre bu yıl 75 farklı ülkeden 2000 civarında koşucu parkurlarda olacak. Bu yıl isimleri düzenlenen parkurlar şöyle:

1. CUT - Cappadocia Ultra Trail: 119 km, 292 erkek, 33 kadın 
2. CMT - Cappadocia Medium Trail: 63 km, 394 erkek, 113 kadın
3. CST -  Cappadocia Short Trail: 38 km, 738 erkek, 434 kadın

Yarış 20 Ekim cumartesi günü sabah 7:00'de (CST 10:00'da) başlayacak. Sonuçları online takip etmek mümkün olacak. 

Bu sene yarış öncesinde ülkedeki yarış organizatörleri ile bir panel de düzenlenecek. Bence katılmak, fikir paylaşmak veya konuşulanları dinlemek önemli.  Panel, 19 Ekim cuma günü saat 15:00'te Ürgüp'teki Turgut Özal Kongre Merkezi'nde olacak. Kayıtlar ve kit dağıtımı ile aynı yerde olduğundan bol katılımlı ve verimli bir panel olacağını düşünüyorum. 

Yarışın geçmiş sonuçları için sitesine göz atabilirsiniz. UTWT'nin bu yılki puan durumu ve sıralaması da şuradan görülebilir.

Diğer bir yarış serisi de Skyrunning Series. Geçtiğimiz hafta koşulan son yarış ile 2018 senesinin serisi sona erdi. Seriden postanın daha önceki sayılarında sıkça bahsetmiştim. 12 ülkede koşulan 18 yarıştan oluşuyor. Bu yıl yarışlar iki kategoride ele alındı; Syk Extreme ve Sky Classic. Puanlama ve sıralama hem ayrı ayrı bu kategorilerde hem de genel olarak yapılıyor.  Bu yılın sıralamasını şuradan görebilirsiniz. 

Koşulan son yarış Limone Extreme Skyrace oldu. İtalya'nın Limone Sur Garda bölgesinde düzenlenen yarışın parkuru  29 km ve 2,500 m yükseklik kazanımına sahip. Yarışta Davide Magnini (İtalya) parkur rekorunu 8 dakika iyileştirerek 2:59 ile birinci olurken  İsviçreli Rémi Bonnet 3:04 ile ikinci, Oriol Cardona (İspanya) ise 3:06 ile üçüncü oldu. Şaşırtıcı olan ise yarışta koşuyor olmasına ve yarışı bitirmesine karşın Killian Jornet'in kürsü yapmaması ve/veya rekor kırmamasıydı. Onu parkur rekorlarıyla ve sürekli ön sıralarda bitirmesiyle tanıdığımızdan bu yarışta 3:10 ile 6. sırada bitirmesi akıllarda soru işareti yaratmış olabilir. Ancak son zamanlarda bir sakatlık yaşadığına dair bazı söylentiler olmuştu, nedeni bu olabilir.  Kendisi sosyal medyada "Bugün gençlerin günüydü, geleceğin skyrunnerları..." gibi şeyler yazmış. Jornet bu sonuçlar ile seride genel sıralamada yılı birinci bitirmiş oldu. 

Kadınlarda geçen senenin kazananı olan İsveçli Tove Alexandersson bu seneyi de 3:31 ile birinci tamamladı. İkinci Hollanda'dan Ragna Debats (3:40) ve üçüncü İspanyol Sheila Avilés oldu (3:45).

Ülkede koşu yarışları artıyor diye hep konuşuyoruz. Geçtiğimiz hafta da yarışların üst üste geldiği bir hafta sonu oldu. Geyik Koşuları'nın bu yılki ikinci yarışı (by night versiyonunu saymazsak) Belgrad Ormanları'nda koşulurken Çanakkale'de Gelibolu Maratonu vardı. Öte yandan aslında iki hafta önce koşulacakken fırtına nedeniyle bu haftaya ertelenen Didim Yarımaratonu pazar günü koşuldu. Cumartesi ise Kaş'ta Kaş Yarımadaton vardı. 

Geyik'te 28 km parkurunda ilk defa bir koşucu 2 saatin altında koştu. Önceki parkur rekoru 2:01 ile Murat Kaya'ya aitken bu yıl Mestan Turhan 1:56 koştu. [Tüm sonuçlar]

Gelibolu Maratonu'nda maraton mesafesi koşanların organizasyondan şikayetleri sosyal medyada ses getirdi. Bu ne yazık ki ülkedeki birden çok mesafede koşulan yarışlarda sık rastlanan bir durum olmaya başladı. 10 km ve yarı maraton koşanlarla maraton koşanlar organizasyonlarda farklı deneyimler yaşıyor. Bunu organizatörlerin görüp, nedenlerini ortadan kaldırmaları önemli. 

Posta okurları anımsayacaktır, daha önceki sayılarda değinmiştim; IAAF, testosteron seviyesi yüksek kadın atletlerin 400-1600 m arası mesafedeki yarışlarda yarışabilmeleri için ilaç alarak testosteron seviyelerini düşürmelerini bekleyen bir düzenleme çıkarmış ve kasım ayından itibaren uygulayacağını açıklamıştı. Ancak Caster Semenya bu düzenlemeye itiraz etmiş ve konuyu yargıya taşımıştı. Süreç çetrefilleşince IAAF uygulamayı mart 2019'da başlatma kararını açıklamış. Ama kasım ayı seçimi atletlerin 2019 sezonunu bölmemek için seçilmişken şimdi bunun marta taşınması başka sorunlara yol açabilecek gibi görünüyor. Konunun biyolojik, etik ve felsefi arka planının çok karmaşık olduğu düşünülünce, uygulama noktasında müsabakaları ve organizasyonları da karmaşık hale getirmesi kaçınılmaz. İşin spor, felsefe hatta hukuk ve politika yönleri olduğu gibi bir de bilim yönü var ki orada sanki daha fazla sese ve görüşe ihtiyaç var gibi. 

Tam olarak koşu haberi sayılmaz ama dayanıklılık sporu olduğu ve içinde de bir maraton barındırdığı için sanırım bu haberin burada yer almasını kimse yadırgamaz. 

Geçtiğimiz hafta sonu Hawai, Kailua-Kona'da Ironman Dünya Şampiyonası koşuldu. Erkeklerde Patrick Lange, kadınlarda da Daniela Ryf Kona'nın parkur rekorlarını kırdılar. Ryf yarışı 8:26:16'da tamamlayarak parkur rekorunu kırmakla kalmadı (eski rekor da onundu zaten), aynı zamanda bu onun Ironman Dünya Şampiyona'sını 4. kez üst üste kazanması (2015-16-17-18) anlamına geldi, ki bu da onu art arda 3 defadan fazla şampiyon olan 3 kadından biri yaptı (diğer iki isim Paula Newby-Fraser ve Natascha Badmann). Ryf bu yarışta Kona'nın bisiklet ayağının da rekorunu 18 dakika kısalttı (4:26:07). Koşu ayağında ise maratonu 2:57:05 sürede koştu (bu konudaki rekor ise 2:50:26 ile Mirinda Carfrae'nin)

Öte yandan Lange de sadece rekoru kırmakla kalmadı Kona'da 8 saatin altına inebilen ilk insan oldu (ikinci olan Bart Aernouts da bunu yapan ikinci insan oldu aslında) . Geçen yılın  da kazananı olan Lange, Kona'nın koşu ayağı rekorunun da sahibi (2:39:45). Ancak bu sene maratonu "yalnızca" 2:41:31'de koştu. 

Bu yıl yarışı erkeklerde 9. sırada bitiren Cameron Wurf ise Kona bisiklet ayağı rekorunu 4:09:06 ile kırdı. Özetle bu sene epey rekor kırıldı. Bunda en büyük etkenin havanın Kona standartlarına göre daha insaflı olması olabilir. 

Şimdilik bu kadar. Öneri ve görüşlerinizi lütfen paylaşın. İlgileneceğini düşündüğünüz kişileri aşağıdaki bağlantıları kullanarak bu postadan haberdar ederseniz sevinirim. 

Bir sonraki postada görüşmek dileğiyle.

Bu postayı aldınız çünkü Ritim Koşu Postası abonesisiniz. Artık bu yayınları almak istemiyorsanız en alttaki "Listeden Çık" bağlantısını kullanabilirsiniz.