Geçtiğimiz günlerde ultramaraton dünyasının son dönemlerde adı sıkça duyulan ismi Amerikalı Jim Walmsley Twitter'da şöyle bir paylaşım yaptı.
"Eh, bu haber yılın ikinci yarısının planını oluşturdu gibi görünüyor. SierreZinal, UltraVasan nereden kaydoluyoruz?"
Paylaşımdaki ekran görüntüsünde "Jim, Leadville Trail 100 yarışı çekilişine katıldığın için teşekkür ederiz ama maalesef çekilişte ismin çıkmadı" yazıyordu. Walmsley ise paylaşımında alternatif yarışlar olan Sierra Zinal ve Ultravasan yarışlarına göz kırpıyordu. Ama anlaşılan önceliği Leadville, çünkü Leadville yarışının Twitter hesabını da mentionlamış. Ben paylaşımı ilk gördüğümde, "Vay be, adama gel yarışımıza katıl dememişler, hatta önceden çağırmadıkları gibi ismini çekiliş listesinde gördükten sonra bile aramamışlar." diye düşündüm. Ama sonra cevap tweetlerini okuyunca hemen ikinci sırada Leadville organizasyonundan bir paylaşım gördüm. İlk cümlede "Bakın gördünüz mü, çekilişimiz gerçekten dürüst." gibi bir ifade vardı. Buraya kadar güzel. Hemen sonra ise şunu eklemişlerdi "Olur mu canım! Seni bu yaz aramızda görmeyi çok isteriz, ara bizi". Bu iki cümle birbiri ile çelişiyor sanki. Madem çekiliş dürüst, sadece çekilişte çıkanlar yarışıyor yazıyorsun neden sonra gel koş gibi bir yöne giriyorsun. Aslında her yarışta hem organizasyonun hem de sponsorların kontenjanları oluyor. Yani istedikleri kişiyi davet edip koşturabilirler bunda bir sakınca yok ama bu durumun sosyal medyada insanların gözü önünde yaşanması ilginç oldu.
Bu arada Walmsley demişken, onu dağlarda ve onlarca mil koşarken görmeye alıştık ama kendisi bu hafta sonu Houston'da yarı maraton koşacak. Geçen haftaki postada Amerika olimpiyat seçmesi yarışından söz etmiştim ya, gelecek şubattaki o yarışa katılabilmek için 2:19'dan hızlı maraton ya da 1:04'ten hızlı yarı maraton koşmak gerekiyor demiştim. Walmsley de işte o yarışa katılmak için Houston'da 1:04'ün altını zorlayacak. Bakalım yapabilecek mi?
|