RitimBlog Koşu Postası #41
Merhaba

Eveet, ortalık hareketlenmeye başlıyor gibi. Kara kış, yıl sonu, noel, yeni yıl derken (Japonya dışında) sakinleyen koşu dünyasında bu hafta kıpırdanmalar var. Bakalım postaya neler yansımış, keyifli okumalar.

Postanın önceki sayılarını kaçırdıysanız posta arşivine göz atabilirsiniz. Bu yayının hoşuna gideceğini düşündüğünüz arkadaşlarınız varsa en alttaki bağlantıları kullanarak ya da bu epostayı yönlendirerek onları da postadan haberdar edebilirsiniz. Posta ile ilgili olarak bana posta@ritimblog.com adresinden ulaşabilirsiniz.

17 Ocak 2019

Boston'a Geri Dönen 16 Şampiyon

Geçen yılın zorlu koşullarından sıyrılıp yarışı kazanmayı başaran iki şampiyon, Yuki Kawauchi ve Desiree Linden, şampiyonluklarını korumak için bu yıl 15 Nisan tarihinde yeniden Boston Maratonu'nda koşacaklar. Ama bu çok kolay olmayacak gibi görünüyor. Onlarla birlikte Boston'a dönen toplam eski şampiyon sayısı 16. Bu isimlerin içinde 5 tane 2:05'ten hızlı adam ve 4 tane de 2:20'den hızlı kadın var. İsimlere şöyle bir bakalım: Kenya'dan 2:04:06'lık en iyi derecesiyle Lawrence Cherono ve 2:05'ten hızlı dört Etiyopyalı Sisay Lemma, Solomon Deksisa, 2016 Boston kazananı Lemi Berhanu ve Boston'u daha önce iki kere kazanan Lelisa Desisa. Daha bitmedi: 2017 Boston kazananı ve dünya şampiyonu Geoffrey Kirui ve 2012 yılı kazananı Wesley Korir. Amerikalılarda ise geçen yılın üçüncüsü Shadrack Biwott, Dathan Ritzenhein, Abdi Abdirahman ve Jared Ward var.

Kadınlarda da durum çok farklı değil. Orada da Linden'i bekleyen rakipler arasında 2:20'den hızlı koşabilen 3 Etiyopyalı Aselefech Mergia, Mare Dibaba ve Worknesh Degefa ile iki kez dünya şampiyonu ve 2017 Boston kazananı Kenyalı Edna Kiplagat var. Geçen yılın ikinci ve üçüncüsü Sarah Sellers ve Krista DuChene'in yanı sıra Amerikalı isimler Sally Kipyego, Jordan Hasay ve Sara Hall da elit kadınlar listesinde.

Bu sene Boston'da çok çekişmeli bir yarış bizi bekliyor. Bu isimleri bir arada görünce insan şimdiden heyecenlanıyor.

Vibram Hong Kong 100K

Kasım sonunda 2018 sezonu biten ve geçen hafta 2018 yılının kazananları için Barcelona'da ödül töreni düzenlenen Ultra-Trail World Tour'un 2019 sezonu 19 Ocak'ta başlıyor. İlk yarış Vibram Hong Kong 100 km yarışı. Çin'deki Kowloon yarımadasında yer alan çok çeşitli zemin ve çevre koşullarına sahip parkur 103,6 km ve 5300 m yükseklik kazanımına sahip. Binlerce basamak merdiven içeren ve bazı yerlerde sahillerden geçen parkur sert iniş ve çıkışlarıyla da biliniyor. Bu sene ITRA puanlarını daha da yükseltmek adına yükseklik kazanımı da mesafesi de geçen seneye göre biraz artmış. Katılımcılar arasında Türkiye'deki koşucuların yakından tanıdığı ve UTWT'nin iddialı isimlerinden Gediminas Grinius var. Tanıdık isimler arasında Dylan Bowman, Tom Evans, Timothy Olson  ve Scott Hawker da var. Tabii Çin'in çok iyi ultramaraton koşucularının da birçoğu orada olacak. [Parkurdan görüntüler]

Hazır yeri gelmişken geçen senenin kazananlarını da yeniden anımsayalım:

Kadınlar:

  1. Miao Yao
  2. Francesca Canepa
  3. Kelly Wolf ve Courtney Daulwater

Erkekler:

  1. Pau Capell
  2. Jordi Gamito
  3. Min Qi
Beyin Antrenmanı mı Dediniz?

Daha önce postada birkaç defa sözünü ettiğim bir yarış vardı, anımsarsınız; Sri Chimnoy Self Transcendence 3100 Mil yarışı. Hani şu, New York'ta bir milden daha kısa bir parkurda, bir bloğun etrafında 50 gün koşulan manyak yarış. Geçen seneki yarışın haberini de yapmıştım. Daha önce iki defa kazanan Rus Vasu Duzhiy 2018'de de kazanmıştı. Ama yarış boyunca onu zorlayan başka bir isim daha vardı, İsrailli 46 yaşındaki Kobi Oren. 

Bu hafta bir podcastte onun hikayesini dinledim. Yarışa yanında kimsesi olmadan gelmiş. Para vererek günde sadece 4 saat destek olacak insanlar tutmuş. Ama bu insanların hiç deneyimi olmadığından çok zorlanmış. Biri, ona şarap getirmiş içmesi için. O da şarabı diğer bir destekçiye "Al, evde içersin!" diyerek hediye etmiş. O destekçi de ertesi gün Kobi'ye sürpriz olsun diye şarabı suluğuna koymuş. Bu kadar acemi kişilerle çalışmanın yanında bir de organizasyonun ayarladığı ve birden fazla kişiyle paylaştığı evde uyuyormuş -ya da uyuyamıyormuş (yarış sabah 6, gece 12 arası koşuluyor, gece uyunuyor)!

Neyse Kobi podcastte yaşadığı zorluklardan bahsetti uzun uzun.  Sonra asıl bahsetmek istediğim konuya geldi. Yarışı 46 gün ve 03:24:48'de tamamladığında kenara oturup biraz ağlamış. Sonra günlerdir, aşırı sıcakta koşarken yanından geçtiği, gidip altına yatmamak için kendini zor tuttuğu beyzbol sahasının fıskiyelerine bakmış ve şöyle düşünmüş: "3100 mil 5000 kilometreden sadece 9 km kısa. Ben buraya gelirken 3100 mili değil 5000 km'yi hedeflemiştim. O zaman  fıskiyeler biraz daha bekleyebilir." Kalkmış, binlerce turun üstüne yarışı bitirmesine rağmen 13 tur daha koşmuş. O mesafe de tamamlanınca şezlongunu ve birasını alıp fıskiyelerin altına oturmaya gitmiş. Peh. 

Walmsley Taktiği

Geçtiğimiz günlerde ultramaraton dünyasının son dönemlerde adı sıkça duyulan ismi Amerikalı Jim Walmsley Twitter'da şöyle bir paylaşım yaptı

"Eh, bu haber yılın ikinci yarısının planını oluşturdu gibi görünüyor. SierreZinal, UltraVasan nereden kaydoluyoruz?"

Paylaşımdaki ekran görüntüsünde "Jim, Leadville Trail 100 yarışı çekilişine katıldığın için teşekkür ederiz ama maalesef çekilişte ismin çıkmadı" yazıyordu. Walmsley ise paylaşımında alternatif yarışlar olan Sierra Zinal ve Ultravasan yarışlarına göz kırpıyordu. Ama anlaşılan önceliği Leadville, çünkü Leadville yarışının Twitter hesabını da mentionlamış. Ben paylaşımı ilk gördüğümde, "Vay be, adama gel yarışımıza katıl dememişler, hatta önceden çağırmadıkları gibi ismini çekiliş listesinde gördükten sonra bile aramamışlar." diye düşündüm. Ama sonra cevap tweetlerini okuyunca hemen ikinci sırada Leadville organizasyonundan bir paylaşım gördüm. İlk cümlede "Bakın gördünüz mü, çekilişimiz gerçekten dürüst." gibi bir ifade vardı. Buraya kadar güzel. Hemen sonra ise şunu eklemişlerdi "Olur mu canım! Seni bu yaz aramızda görmeyi çok isteriz, ara bizi". Bu iki cümle birbiri ile çelişiyor sanki. Madem çekiliş dürüst, sadece çekilişte çıkanlar yarışıyor yazıyorsun neden sonra gel koş gibi bir yöne giriyorsun. Aslında her yarışta hem organizasyonun hem de sponsorların kontenjanları oluyor. Yani istedikleri kişiyi davet edip koşturabilirler bunda bir sakınca yok ama bu durumun sosyal medyada insanların gözü önünde yaşanması ilginç oldu.

Bu arada Walmsley demişken, onu dağlarda ve onlarca mil koşarken görmeye alıştık ama kendisi bu hafta sonu Houston'da yarı maraton koşacak. Geçen haftaki postada Amerika olimpiyat seçmesi yarışından söz etmiştim ya, gelecek şubattaki o yarışa katılabilmek için 2:19'dan hızlı maraton ya da 1:04'ten hızlı yarı maraton koşmak gerekiyor demiştim. Walmsley de işte o yarışa katılmak için Houston'da 1:04'ün altını zorlayacak. Bakalım yapabilecek mi?


Şimdilik bu kadar. Öneri ve görüşlerinizi lütfen paylaşın. İlgileneceğini düşündüğünüz kişileri aşağıdaki bağlantıları kullanarak bu postadan haberdar ederseniz sevinirim. 

Bir sonraki postada görüşmek dileğiyle.

Bu postayı aldınız çünkü Ritim Koşu Postası abonesisiniz. Artık bu yayınları almak istemiyorsanız en alttaki "Listeden Çık" bağlantısını kullanabilirsiniz

 

Koşu Postasına Üye Ol
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Epostayı Yönlendir
RitimBlog

Bu eposta Mert Derman tarafından periyodik olarak hazırlanıp üyelere gönderilmektedir. 

MailerLite