Bu hafta hızlı yol yarışları ve maratonlardan haber yok. İki takip haberim var. Bir motive edici haber bir de uzun zamandır pek değinmediğimiz Amerikalı ultramaraton koşucularından haber var. İyi okumalar. 

Postanın önceki sayılarını kaçırdıysanız posta arşivine göz atabilirsiniz. Bu yayının hoşuna gideceğini düşündüğünüz arkadaşlarınız varsa en alttaki bağlantıları kullanarak ya da bu epostayı yönlendirerek onları da postadan haberdar edebilirsiniz. Posta ile ilgili olarak bana posta@ritimblog.com adresinden ulaşabilirsiniz.

28 Mart 2019

Şu anda (24-30 Mart arasında) Polonya'da Dünya Masterlar Atletizm Şampiyonası devam ediyor. Torun kentindeki şampiyonaya 88 ülkeden 4345 atlet katılıyor. En büyük katılım atletizmde önemli bir kültüre sahip olan ev sahibi ülkeden, 870 atlet. Onu 475 atletle Almanya ve 393 atletle Büyük Britanya takip ediyor. Türkiye'den katılım 11 kişi. 

Belki çok kimse takip etmez, hatta belki çok az insanın haberi olur ama bence çok ilginç ve şaşırtıcı sonuçların çıkabildiği bir etkinlik. O yüzden haberlerde değinmek istedim. Sonuçlara  bakmak ya da kırılan rekorları incelemek hem şaşırtıyor hem de motive ediyor. 

Şu ana kadar madalya sıralamasında Almanya 47 altın, 41 gümüş ve 51 bronz ile toplamda 139 madalya ile birinci sırada. Onu Polonya ve Büyük Britanya izliyor. Türkiye bir gümüş ve bir bronz madalya kazanmış. 

Fotoğraf: Tom Philips; koşucular: Ros Tabor ve Angela Copson

Amerika kıtasındaki ultramaratoncular yaklaşan büyük yarışlar için ısınmaya bahar yarışları ile başladı. Kaliforniya'da Santa Barbara'da koşulan 35 millik Nine Trails yarışı bunlardan biriydi. 3300 metreden fazla kazanımı olan parkurda tanıdık isimler vardı. Erkeklerde kürsüye çıkan üç koşucu da 1994'ten beri yaşayan parkur rekorunu (5:35) geçtiler. Jim Walmsley 5:12 ile birinci, Jared Hazen 5:23 ile ikinci ve 2017'nin kazananı Kris Brown ise 5:29 ile üçüncü oldu. Bir diğer yarış da Utah, Moab'da koşulan Behind the Rocks Ultra idi. 4 parkura sahip etkinlikte 50 mil parkurunda kazanan (genel sıralamada) Courtney Dauwalter oldu (7:23). Bu derecesi geçen sene aynı yarışı kazanırken koştuğu 7:51'den çok iyi ve aynı zamanda bir parkur rekoru. Dauwalter her zamanki gibi çok farklı bir seviyede koştu. Bunu ikinci ve üçüncü olan Wendy Stalnaker ile Amy Thorson'un sürelerinden çok net anlayabiliyoruz: 9:11 ve 9:20. Erkeklerde ilk üç ise şöyle oluştu: Erik Sandstrom (8:07), Joshua Lund (8:24) ve Nolan Brady (8:27).

İki haftadır haberler arasında yerini aldı: çılgın adam Mike Wardian yeni bir FKT peşindeydi. Israil'de 1016 km'lik Israil National Trail'in (INT) bilinen en hızlı süresini yapmaya çalışıyordu. Geçen hafta bu çabası sonuçlandı. Bu mesafeyi toplam 10 gün 16 saat 36 dakikada geçmeyi başardı. Önceki en iyi sürenin 23 gün olduğunu yazmıştım ama fastestknowntime.com sitesi en iyi süreyi büyük olasılıkla  Avustralyalı Richard Bowles'un 2013 yılında yaptığını yazmış. Bowles bu mesafeyi 15 günde tamamlamış. Wardian'ın hedefi ise 10 günde tamamlamaktı. Hedefini az bir farkla kaçırmış ama FKT'yi açık ara gerçekleştirmiş oldu. O koşarken ona koşu dünyasının yakından tanıdığı blogger/fotoğrafçı Ian Corless da eşlik ediyordu. Gün gün blogunda yazıyordu. Şimdi de tüm koşuyu fotoğraflar ve videolarla nefis bir şekilde topluca sunmuş. Muhakkak bir göz atın derim. Yukarıdaki fotoğraf da o toplamadan alıntı.  

Ayrıca başarılı FKT'nin tüm detaylarını fastestknowntime sitesinde okuyabilirsiniz. 

Fotoğraf: Ian Corless

Daha önce birkaç kez belirttiğim gibi bu konuyu çok önemsiyorum ve yakından takip ediyorum. Sadece koşunun veya atletizmin değil, sporun hatta insanlığın geleceğini etkileyecek bir konu olduğunu düşünüyorum.

En son CAS, Semenya ile IAAF arasındaki anlaşmazlığı karara bağlamak üzereydi. "26 Mart'ta sonuç belli olacak" diye yazmıştım. Geçen hafta CAS, yapılan son oturum sırasında ve sonrasında taraflarca daha fazla delil sunulduğunu, bunları incelemek için daha çok zaman gerektiğini, bu yüzden de kararın Nisan sonuna kaldığını duyurdu. Aslında 26 Mart özellikle seçilmişti, Doha'daki Dünya Şampiyonası'ndan tam 6 ay önceydi. Çıkacak sonuç Semenya aleyhine olursa o şampiyona için IAAF kuralını uygulaması için gerekli zaman olacaktı. Şimdi işler biraz karıştı. Henüz kararın açıklanacağı net tarih bile ortada değil, o yüzden neler olacak kimse bilmiyor. Biz de izlemeye devam edeceğiz. 

Bu hafta sonu Danimarka'nın Aarhus kentinde Dünya Kros Şampiyonası gerçekleşecek. Gelecek haftaki postada detayları ve oluşan sonuçları paylaşacağım ama bu hafta yarışın sitesine girmenizi söylemek için konuya değindim. Sitenin ana sayfasında parkurun tanıtıldığı çok güzel ve özgün bir video var, kaçırmayın istedim. Parkur Moesgaard Müzesi'nin şahane binasının etrafından ve hatta eğimli çatısından geçiyor. Güzel bir yarış olacak gibi görünüyor.  

Şimdilik bu kadar. Öneri ve görüşlerinizi lütfen paylaşın. İlgileneceğini düşündüğünüz kişileri aşağıdaki bağlantıları kullanarak bu postadan haberdar ederseniz sevinirim. 

Bir sonraki postada görüşmek dileğiyle.

Bu postayı aldınız çünkü Ritim Koşu Postası abonesisiniz. Artık bu yayınları almak istemiyorsanız en alttaki "Listeden Çık" bağlantısını kullanabilirsiniz.