RitimBlog Koşu Postası #47
Merhaba

Soğukların sonu olduğunu düşünmek istediğimiz zamanlardayız. İlkbaharı hissedebiliyoruz. Havalar güzelleştikçe antrenmanlar, koşular, organizasyonlar ve yarışlar daha da artacak. Ne güzel! Bu hafta pek fazla rekor veya FKT yok. Bence sadece koşu veya atletizmin değil sporun genelinin geleceğini hatta insan toplumunun temel kabullerini değiştirebilecek bir konu olan Semenya davası ile ilgili gelişmeler var. Bu konunun detayları ve diğer haberler aşağıda. Sıcak bir içecek alın da haberlere geçelim. 

Postanın önceki sayılarını kaçırdıysanız posta arşivine göz atabilirsiniz. Bu yayının hoşuna gideceğini düşündüğünüz arkadaşlarınız varsa en alttaki bağlantıları kullanarak ya da bu epostayı yönlendirerek onları da postadan haberdar edebilirsiniz. Posta ile ilgili olarak bana posta@ritimblog.com adresinden ulaşabilirsiniz.

28 Şubat 2019

Semenya Davası

Girişte de belirttim, bu konuyu önemsiyorum. Bu nedenle postada birkaç defa gelişmeler hakkında haber yaptım. Bu hafta da konuyla ilgili gelişme oldu. Hızla anımsayalım: Caster Semenya Güney Afrikalı bir atlet. 800 metrede iki defa Olimpiyat şampiyonu oldu ve birçok altın madalyası var. Ancak kariyeri boyunca cinsiyeti tartışma konusu oldu. Sadece tartışmalara konu olmakla kalmadı, kendisine testler bile yapıldı. Bu çalışmalar sonunda kadın olduğu konusunda şüphe kalmadı. Ama vücudunda doğal olarak normalden yüksek testosteron hormonu var. IAAF işin içinden çıkamayınca 400, 800, 1500 m ve 1 mil için kadın atletlerin testosteron seviyelerinin belirli bir sınırın üzerinde olamayacağını dolayısıyla müsabakalara katılmak istiyorlarsa ilaç alarak bu seviyeyi aşağıya çekmek zorunda olduklarını belirten bir kural koydu. Semenya da bu kararı CAS'a (Court of Arbitration for Sport - Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi) götürdü. Uzunca bir süredir raporlar okunuyor, taraflar dinleniyordu. En son geçen hafta Semenya da dinlendikten sonra CAS, kararı belirlemeye çekildi. Kararın 29 Mart 2019 tarihinde açıklanması bekleniyor. Mahkemede dinlemeler sürerken IAAF, CAS'a sunulacak delileri sağlayacak ekiple ilgili bir yazı yayınlayınca Güney Afrika Atletizm Federasyonu ve Semenya'nın avukatı IAAF'yi gizlilik kurallarına uymadığı konusunda şikayet etti. 

Taraflar basına açıklama yaptıkça dünya da konu hakkında bölünmeye, ayrışmaya devam ediyor. Bu ayrışmaya son eklenenler ünlü İngiliz uzun mesafe koşucusu Paula Radcliffe ve tenisin büyük isimlerinden Billie Jean King oldu. Radcliffe; "Konunun ırkçılıkla, feminizmle ya da bir kişinin genetik avantajıyla ilgisi yok. Yüksek testosteronun etkileri göz ardı edilemez. Kadın atletlerin hakları korunmalı." şeklinde çıkış yaparken Billie Jean King de "Arkadaşım Semenya tartışmasız şekilde bir kadındır. Doğal olarak yüksek testosterona sahip kadınları ilaç almaya zorlamak barbarlık olduğu gibi tehlikeli ve ayrımcı bir tavırdır." dedi. Bakalım karar ve sonuçları nasıl olacak?

Transgrancanaria Koşuldu

128, 65, 42, 30 ve 17 km parkurları yanı sıra bir de tüm adayı dolaşan 264 kilometrelik Trans 360 parkuru ile Transgrancanaria büyük bir organizasyon. 128 km olan ana parkur aynı zamanda UTWT takvimindeki 3. yarış. 7500+ m yükseklik kazanımı olan bu zorlu parkurdaki yarışı erkeklerde son iki yılda olduğu gibi bu yıl da İspanyol Pau Capell kazandı. Hatta yarış süresi geçen seneyle neredeyse aynı 12:42. Onu çok zorlayan da olmadı aslında. Yarışın başında Hayden Hawks onunla beraberdi ama Capell 40. km'den sonra tempoyu artırıp uzaklaştı. Zaten Hawks da yarışı tamamlamadı. Capell'in vatandaşı Pablo Villa 13:31 ile ikinci olurken geçen sene de üçüncü olan Cristofer Clemente (o da İspanyol) 13:42 ile onun arkasındaydı. Hawks dışında Timothy Olson ve Min Qi gibi tanıdık isimler de yarışı tamamlayamadılar.

Kadınlarda da geçen yılın kazananı birinci oldu, Polonya'dan Magdalena LaczakYarışın başında lider olan Miao Yao yarıştan çekildi. İkinci olan Kaytlyn Gerbin (16:35) ve üçüncü olan Fernanda Maciel (17:03) tarafından sürekli takip edilen ve zorlanan Laczak 16:22 ile yarışı kazandı. Bu süre geçen seneki süresinden çok yavaş. 

Her 5 parkurda da Türkiye'den birkaç kişi vardı. İstanbul'dan bazı koşu takımları/grupları bu yarışa özel ilgi gösteriyor anlaşılan. [Tüm sonuçlar]

Ingebrigtsen Kazanmaya Devam

Geçen hafta Samuel Tefera'nın salonda 1500 m rekoru kırdığını yazmıştım. O rekordan sadece 4 gün sonra Almanya'da koştu Tefera. Ama bu sefer daha önce de adını postada duyduğunuz 18 yaşındaki Norveçli Jakob Ingebrigtsen Tefera'yı geride bırakarak bitiş çizgisini ilk geçen isim oldu. Bunu 3:36'da yaparak hem Norveç rekorunu hem de 20 yaş altı salon 1500 m dünya rekorunu kırmış oldu. Birmingham'da 3:31.04 koşarak dünya rekoru kırmış olan Tefera ise sadece 32 salise ile ikinci oldu. Aslında yarış boyunca Tefera öndeydi. Tavşan atletleri yakından takip eden isim 400 metreyi 56.14, 800 metreyi 1:54.44 ve 1200 metreyi de 2:53.45'te geçmeyi başardı. Ancak Ingebrigtsen farkı yavaş yavaş kapatarak son düzlükte yaptığı atakla altın madalyaya uzandı. 

Anımsamışsınızdır, bu Ingebrigtsenler kalabalık bir aile. Üç kardeş birbirinden hızlı. Bu yarışta da Jakob'un büyük abisi 3:38.62 ile kişisel en iyi derecesini yaparak 3. olmayı başardı 

UTMB Afişi

Aslında bu haber bir iki haftalık ama önceki haftalar yoğun olduğundan postaya dahil edememiştim. UTMB organizasyonu 2019 yılı yarış afişini duyurdu. Bu yıl afişi tasarlaması için kendisi de bir patika koşucusu olan illustrator Matthieu Forichon ile çalışmışlar. Forichon'un zaten patika koşusu ve spor ile ilgili karikatürlerden oluşan Des Bosses et Des Bulles isimli bir sitesi var. Ayrıca Forichon 2017 yılında TDS parkurunu tamamlamış. Yani patikaları, ultramaratonları, koşucuları ve UTMB'yi oldukça yakından tanıyan birisi. 

Ben afiş konusunda biraz kararsız kaldım. Bir yandan çok hoş görünüyor ve işin ruhunu yansıtan birçok detaya sahip öte yandan ilk bakışta bir patika ultramaratonu afişinden çok çizgi roman etkinliği posteri gibi görünüyor. Güzel ama uygun değil gibi. Yukarıdaki görüntü afişten bir detay.  Şurada hem afişin tam halini görebilir hem de illustratörü ile ilgili videoyu izleyebilirsiniz. Bakalım siz ne düşüneceksiniz. 

Şimdilik bu kadar. Öneri ve görüşlerinizi lütfen paylaşın. İlgileneceğini düşündüğünüz kişileri aşağıdaki bağlantıları kullanarak bu postadan haberdar ederseniz sevinirim. 

Bir sonraki postada görüşmek dileğiyle.

Bu postayı aldınız çünkü Ritim Koşu Postası abonesisiniz. Artık bu yayınları almak istemiyorsanız en alttaki "Listeden Çık" bağlantısını kullanabilirsiniz

 

Koşu Postasına Üye Ol
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Epostayı Yönlendir
RitimBlog

Bu eposta Mert Derman tarafından periyodik olarak hazırlanıp üyelere gönderilmektedir. 

MailerLite