Geçtiğimiz birkaç güne IAAF kararları damga vurdu. Atletizm dünyasında, özellikle de koşu ve yürüyüş dallarında acayip değişiklikler var. Haliyle ortalık epey karıştı. Bu konunun detayları ve diğer haberler aşağıda, iyi okumalar. 

Postanın önceki sayılarını kaçırdıysanız posta arşivine göz atabilirsiniz. Bu yayının hoşuna gideceğini düşündüğünüz arkadaşlarınız varsa en alttaki bağlantıları kullanarak ya da bu epostayı yönlendirerek onları da postadan haberdar edebilirsiniz. Posta ile ilgili olarak bana posta@ritimblog.com adresinden ulaşabilirsiniz.

14 Mart 2019

Bu hafta IAAF Konseyi Doha'da toplandı. Bu yıl Dünya Atletizm Şampiyonası'nın düzenleneceği şehirde bir araya gelen konseyden kritik kararlar çıkması bekleniyordu. Çünkü Dünya Atletizm Şampiyonası yanı sıra 2020 Tokyo Olimpiyatları da gündemde olan konular arasındaydı. Kritik kararlar beklenirken şaşırtıcı sonuçlar ortaya çıktı. Sırayla bakalım:

- 2020 Olimpiyatları (ve tabii daha sonrası için) katılım kriterleri tamamen değişti. Eskiden sadece baraj değerlere bakılırken bundan böyle baraj değerlerin yanı sıra bir süredir tutulan puanlamaya dayalı dünya sıralaması da dikkate alınacak. Sıralama sistemi ile ikinci bir kulvar daha açılınca baraj değerler oldukça zorlaştı. Şurada görülebilecek yeni baraj değerlerinin bazıları dudak uçuklatan cinsten. Örneğin 5000 m erkekler barajı 13:13.50, 2016'da olimpiyat gümüşü alan Paul Chelimo'nun en iyi derecesi ise 13:21.61. Zaten bu haberler üzerine Chelimo "Bu ne yahu, bunlar 2016'da geçerli olsa bırakın gümüş madalyayı almayı, olimpiyata bile katılamazdım!" nevinden bir tweet attı. Gerçi Chelimo o zamanki sonuçlarıyla sıralamadaki puanıyla girebilirdi ama konunun tartışmalı olduğu gerçek. Bir başka değer erkekler maraton: 2:11:30, çok ciddi. Detaylar için şuradaki formu doldurup detaylı dokümanı indirebilirsiniz. Şu anki sıralamaları da IAAF'nin şu sayfasında görebilirsiniz.

- Alınan diğer karar da Diamond League ile ilgili. Şimdiye kadar 14 etkinlik ve iki final şeklinde olan lig, 12 etkinlik ve 1 final şeklinde değişti. Öte yandan Diamond League etkinliklerinde en uzun pist müsabakası 3000 m olarak belirlendi. Yani 5000 m artık ligde yok. Tabii bu açıklama Doğu Afrikalıları epey sinirlendirdi. Etiyopya Atletizm Federasyonu Başkanı ve unutulmaz maratoncu Haile Gebrselassie bu karara ilk tepki gösterenler arasındaydı. Hemen ardından Kenya Federasyonu da benzer tepkili bir açıklama yaptı. Bu ülkeler ligden kaldırılan dallarda üstün olan ülkeler olduklarından kendilerine -ve bu alanlarda yakın zamanda gelişim gösteren Asya ülkelerine- haksızlık yapıldığını düşünüyorlar. Diamond League ile ilgili bir diğer karar ise televizyon yayınlarının süresinin 2 saatten 90 dakikaya indirilmesi. 

- 20 ve 50 km olan yürüme yarışlarının mesafelerinin değiştirilmesi yönünde prensipte anlaşıldı. Bu iki mesafe yerine şu mesafelerden ikisi seçilecek: 10 km, 20 km, 30 km ya da 35 km. Uygulama 2020 Tokyo sonrası devreye alınacak. Tabii bu konuda da sesler yükseldi. Neyse ki bu henüz nihai karar değil. İşin ilginci IAAF kadınlarda 50 km'yi daha 2017 yılında kabul etmişti. Daha da ilginci Çinli Olimpiyat Şampiyonu Liu Hong daha geçen gün 50 km rekoru kırdı. Mesafeyi 3:59:15'te yürüyerek bu alanda 4 saatin altına inen ilk kadın oldu. Önceki rekor 4:04:36 idi.

Tüm bu kararlar son birkaç gündür hararetle tartışılıyor. Hem sporcular hem de ülke federasyonları heyecanla etkileri, sonuçları kestirmeye çalışıyor. Fotoğraftaki kişi -IAAF Başkanı Sebastian Coe- ise "Değişim hiçbir zaman kolay olmaz!" diyor. Bakalım nasıl olacak? 

Yaklaşan Londra Maratonu için önemli bir hazırlık ya da durum tespit yarışı olarak kabul edilen Vitality Big Half geçtiğimiz hafta sonu koşuldu. Geçen senenin kazananları Mo Farah ve Charlotte Purdue şampiyonluklarını korumayı başardılar. Erkeklerde son ana kadar birlikte koşan üçlü arasındaki sıralama son 200 metredeki sprint ile belirlendi. Bu sprintte Frah'ı zorlayanlardan onun antrenman arkadaşı Bashir Abdi 1 saniye arkasından ikinci, eski Londra Maratonu şampiyonu Daniel Wanjiru ise 2 saniye arkasından üçüncü oldu. Farah'ın süresi 61:15. Eski dünya rekoru sahibi Wilson Kipsang ise 64:07 ile 6. olabildi. 

Mo Farah yarış sırasında bir ara karnını tutarak ön grubun gerisine düşer gibi olmuştu. Yarış sonrası bunun bir kramptan kaynaklandığını dile getirdi. 

Kadınlarda ise Charlotte Purdue 5 km kala öne geçerek sonuna kadar o şekilde devam etti ve 70:38 ile birinci oldu. Uzun süre yarışı lider götüren Steph Twell 71:33 ile ikinci olurken ondan 11 saniye sonra çizgiyi geçen Charlotte Arter üçüncü oldu. 

Bu arada Mo Farah demişken... Hepimiz biliyoruz ki bu yılki -belki becerene kadar uzun yıllar da öyle kalacak olan- hedefi Londra Maratonu'nu kazanmak. Orada Eliud Kipchoge de dahil olmak üzere birçok canavar onun rakibi olacak. Ama Avrupa Salon Atletizm Şampiyonası'nı izlerken çok fena gaza geldiğini, heyecanlandığını, bu yüzden de "Acaba piste geri dönsem mi?" diye düşünmeden edemediğini söylemiş. 2017'de 6. dünya şampiyonluğunu elde ettikten sonra pistleri geride bırakıp yol yarışlarına yönelmiş olsa da gönlü de aklı da pistlerde kalmış gibi. Kendisi Londra Maratonu hazırlıklarını Etiyopya'da sürdürüyor, Big Half için geldiği İngiltere'den yeniden Etiyopya'ya kampa döndü. Merakla Londra'da ne yapacağını bekliyoruz, hep birlikte göreceğiz. 

Bu adam ilk yedisi farklı yedi kıtada olacak şekilde 10 günde 10 maraton koşalı daha ne kadar oldu yahu? Şimdi de Israil'de 631 millik (1016 km) Israil National Trail'in (INT) bilinen en hızlı süresini (ya da Fastest Known Time - FKT'sini) yapma işine başlamış. Bu patikayı baştan sona en hızlı koşan kişi Zoli Bihari bunu 3 yıl önce 23 günde yapmış. Wardian'ın hedefi ise 10 günde tamamlamak. Bu çabası sırasında koşu dünyasının yakından tanıdığı blogger/podcast sunucusu/fotoğrafçı Ian Corless da yanında olacakmış. Çabayı gün gün blogunda yazıyor ve güzel fotoğrafları ile destekliyor (yazının üstündeki fotoğraf da onun). Normalde bu rotayı yürüyenler kuzeyden güneye yürürlermiş ama Wardian tersten koşuyor. Parkur da hiç kolay görünmüyor. İlk gün 13 saat 20 dakika koşmuş. Hatta destek ekibini yanlışlıkla pas geçtiği için ilk gün ikinci günün planından da biraz yemiş. Bu adam ne zaman, nerede duracak acaba? :)

Her sene belirli kriterleri sağlayanların başvurabildiği ve bunların arasında çekilişle katılımcıları belirlenen Spartathlon'un 2019 çekilişi tamamlandı. Bu yıla kadar 4 kez Aykut Çelikbaş'ın koştuğu bir kere de benim koştuğum yarışta bir terslik olmazsa bu yıl ilk defa Türkiye'den birden fazla koşucu olacak. Bu üç isimden ikisi biziz; üçüncü isim ise Aykut'un kardeşi Aytuğ Çelikbaş. Umarım her şey yolunda gider de üç kişi olarak önce başlangıç çizgisinde sonra da bitişte bir arada olabiliriz. 

Şimdilik bu kadar. Öneri ve görüşlerinizi lütfen paylaşın. İlgileneceğini düşündüğünüz kişileri aşağıdaki bağlantıları kullanarak bu postadan haberdar ederseniz sevinirim. 

Bir sonraki postada görüşmek dileğiyle.

Bu postayı aldınız çünkü Ritim Koşu Postası abonesisiniz. Artık bu yayınları almak istemiyorsanız en alttaki "Listeden Çık" bağlantısını kullanabilirsiniz.