Bazen çok sayıda iddialı ve tanıdık ismin bir araya geldiği büyük yarışlarda beklenti o kadar büyüyor ki sonuç sönük kalabiliyor. Bunu son yıllarda birkaç defadan çok yaşadığımdan New York Maratonu'nu izlemek için televizyon karşısına geçtiğimde beklentimi mümkün olduğunca düşük tutmuştum. Yarışın ilk yarısını bunu yaptığıma çok memnun olarak izledim. Bir noktadan sonra yarış öyle bir hal aldı ki beklentimi düşük tutmasaydım da çok keyif alabilirmişim. Kadınlar yarışının ilk yarısı fazlaca yavaş geçildikten sonra Mary Keitany o düşük temponun ardından normal sayılabilecek bir atak gerçekleştirdi. Ona iki kişi eşlik etti. Ancak bir süre sonra Keitany tempoyu öyle artırdı ki ona tutunmaya çalışan bu iki atlet yarış sonunda ilk üçte olamayacak kadar patladılar. 25. ve 30. km arasını 15:19'da geçti. Sonuçta Keitany yarışı 2:22:48 ile kazandı. Bu sonuç parkurun en iyi derecesinden sadece 17 saniye yavaş. Ama asıl çarpıcı olan şu: Keitany ilk yarıyı 1:15:50, ikinci yarıyı 1:06:58 koştu. Tamam bu seviyede elitler genelde negatif koşar ama bu çok uç bir örnek. Öte yandan kadınlar yarı maraton rekoru (sadece kadınlar yarışlarında) 1:06:11, yani neredeyse bir maratonun ikinci yarısında yarı maraton rekoru kırıldığına tanık olacaktık. Ona takılanların patlamasından faydalanan Vivian Cheruiyot 2:26:02 ile ikinci, geçen senenin kazananı Shalane Flanagan ise 2:26:22 ile üçüncü oldu. Özellikle Flanagan'ın son bölümdeki atağı ve kürsüye yükselişi etkileyiciydi.
Erkeklerde ataklar ve kopmalar biraz daha erken başladı. Shura Kitata çok erken bir atakla öne geçti ama diğer elitler onu 25. km civarında yakaladı. Sonra yeniden bir atak yapan Kitata'ya bu sefer sadece Lelisa Desisa ve Geoffrey Kamwaror tutunabildi. Üçlü bir arada koşarken izleyenlerin aklına Desisa ve Kamwaror'un kafalarındaki soğuktan korumak için taktıkları bere ve bufflar takılmıştı. Hepimiz "Hem hava ısınmış hem de yarış kızışmışken neden hala kafalarında onlar var?" diye düşünürken ikisi birden onları yere fırlatıp atağa geçtiler ve Kitata erken ileri atılmış olmanın cezası olarak epey geride kaldı. Son kilometreye girerken Desisa Kamwaror'u da geride bırakıp ipi göğüslemeye doğru koşarken Kitata'nın toparlandığını ve hatta Kamwaror'u geçtiğini izledik. Öyle bir geliyordu ki Desisa bile paniğe kapılmış göründü. Ama Desisa hızını korudu ve Kitata'nın sadece 2 saniye önünde yarışı kazandı. Bu ikilinin ardından Kamwaror 2:06:26 ile üçüncü oldu. Desisa'nın süresi de (2:05:59) erkeklerde parkurun en hızlı ikinci derecesi. Yani bu yıl New York'ta güzel ve hızlı bir yarış koşuldu.
Kadınlarda Amerikalılar ilk yediye 4 kişi sokarak epey başarılı oldular. Bu isimler Flanagan'ın ardından 4. olan Molly Huddle ile 6. ve 7. olan Desiree Linden ve Allie Kieffer. Erkeklerde ise ilk 10'da 4 Amerikalı vardı; 6. Jared Ward, 7. Scott Fauble ile 9. Shadrack Biwott ve 10. Chris Derrick.
Abdi Abdirahman 30. km civarında yarışı bıraktı. Bernard Lagat ise 2:17:20 ile 18. oldu. Hedefi Meb Keflezighi’nin Amerika masterler rekorunu kırmaktı ama 5 dakika gerisinde kaldı. Bu arada Meb de yarıştaydı ama birilerine eşlik ediyordu, 3:10'da bitirdi.
İzlemeye değer, keyifli ve heyecan verici bir yarıştı. Ama uzun süre konuşulacak olan detay Keitany'nin ikinci yarı koşusu olacak gibi.
Ek: Bu, Keitany'nin New York'ta 4. zaferiydi. Ben de başka kimler çok defa kazanmış diye New York Maratonu'nun önceki sonuçlarını incelerken kadınlarda 1978-1988 arası yarışı domine eden bir isme rastladım. Norveçli Grete Waitz o 11 yıl içinde yarışı 9 defa kazanmış. Çok acayip.
|