RitimBlog Koşu Postası #31
Merhaba

Geçen hafta sonu en büyük maratonlardan biri koşuldu. İlgi çekici bir yarıştı ve çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. O ve diğer birkaç haber aşağıda sizi bekliyor. Keyifli okumalar.

Postanın önceki sayılarını kaçırdıysanız posta arşivine göz atabilirsiniz. Bu yayının hoşuna gideceğini düşündüğünüz arkadaşlarınız varsa en alttaki bağlantıları kullanarak ya da bu epostayı yönlendirerek onları da postadan haberdar edebilirsiniz. Posta ile ilgili olarak bana posta@ritimblog.com adresinden ulaşabilirsiniz.

8 Kasım 2018

New York Maratonu Koşuldu

Bazen çok sayıda iddialı ve tanıdık ismin bir araya geldiği büyük yarışlarda beklenti o kadar büyüyor ki sonuç sönük kalabiliyor. Bunu son yıllarda birkaç defadan çok yaşadığımdan New York Maratonu'nu izlemek için televizyon karşısına geçtiğimde beklentimi mümkün olduğunca düşük tutmuştum. Yarışın ilk yarısını bunu yaptığıma çok memnun olarak izledim. Bir noktadan sonra yarış öyle bir hal aldı ki beklentimi düşük tutmasaydım da çok keyif alabilirmişim. Kadınlar yarışının ilk yarısı fazlaca yavaş geçildikten sonra Mary Keitany o düşük temponun ardından normal sayılabilecek bir atak gerçekleştirdi. Ona iki kişi eşlik etti. Ancak bir süre sonra Keitany tempoyu öyle  artırdı ki ona tutunmaya çalışan bu iki atlet yarış sonunda ilk üçte olamayacak kadar patladılar. 25. ve 30. km arasını 15:19'da geçti. Sonuçta Keitany yarışı 2:22:48 ile kazandı. Bu sonuç parkurun en iyi derecesinden sadece 17 saniye yavaş. Ama asıl çarpıcı olan şu: Keitany ilk yarıyı 1:15:50, ikinci yarıyı 1:06:58 koştu. Tamam bu seviyede elitler genelde negatif koşar ama bu çok uç bir örnek. Öte yandan kadınlar yarı maraton rekoru (sadece kadınlar yarışlarında) 1:06:11, yani neredeyse bir maratonun ikinci yarısında yarı maraton rekoru kırıldığına tanık olacaktık. Ona takılanların patlamasından faydalanan Vivian Cheruiyot 2:26:02 ile ikinci, geçen senenin kazananı Shalane Flanagan ise 2:26:22 ile üçüncü oldu. Özellikle Flanagan'ın son bölümdeki atağı ve kürsüye yükselişi etkileyiciydi.

Erkeklerde ataklar ve kopmalar biraz daha erken başladı. Shura Kitata çok erken bir atakla öne geçti ama diğer elitler onu 25. km civarında yakaladı. Sonra yeniden bir atak yapan Kitata'ya bu sefer sadece Lelisa Desisa ve Geoffrey Kamwaror tutunabildi. Üçlü bir arada koşarken izleyenlerin aklına Desisa ve Kamwaror'un kafalarındaki soğuktan korumak için taktıkları bere ve bufflar takılmıştı. Hepimiz "Hem hava ısınmış hem de yarış kızışmışken neden hala kafalarında onlar var?" diye düşünürken ikisi birden onları yere fırlatıp atağa geçtiler ve Kitata erken ileri atılmış olmanın cezası olarak epey geride kaldı. Son kilometreye girerken Desisa Kamwaror'u da geride bırakıp ipi göğüslemeye doğru koşarken Kitata'nın toparlandığını ve hatta Kamwaror'u geçtiğini izledik. Öyle bir geliyordu ki Desisa bile paniğe kapılmış göründü. Ama Desisa hızını korudu ve Kitata'nın sadece 2 saniye önünde yarışı kazandı. Bu ikilinin ardından Kamwaror 2:06:26 ile üçüncü oldu. Desisa'nın süresi de (2:05:59) erkeklerde parkurun en hızlı ikinci derecesi. Yani bu yıl New York'ta güzel ve hızlı bir yarış koşuldu.

Kadınlarda Amerikalılar ilk yediye 4 kişi sokarak epey başarılı oldular. Bu isimler Flanagan'ın ardından 4. olan Molly Huddle ile 6. ve 7. olan Desiree Linden ve Allie Kieffer. Erkeklerde ise ilk 10'da 4 Amerikalı vardı; 6. Jared Ward, 7. Scott Fauble ile 9. Shadrack Biwott ve 10. Chris Derrick.

Abdi Abdirahman 30. km civarında yarışı bıraktı. Bernard Lagat ise 2:17:20 ile 18. oldu. Hedefi  Meb Keflezighi’nin Amerika masterler rekorunu kırmaktı ama 5 dakika gerisinde kaldı. Bu arada Meb de yarıştaydı ama birilerine eşlik ediyordu, 3:10'da bitirdi.

İzlemeye değer, keyifli ve heyecan verici bir yarıştı. Ama uzun süre konuşulacak olan detay Keitany'nin ikinci yarı koşusu olacak gibi.

Ek: Bu, Keitany'nin New York'ta 4. zaferiydi. Ben de başka kimler çok defa kazanmış diye New York Maratonu'nun önceki sonuçlarını incelerken kadınlarda 1978-1988 arası yarışı domine eden bir isme rastladım. Norveçli Grete Waitz o 11 yıl içinde yarışı 9 defa  kazanmış. Çok acayip.

Courtney Dauwalter ve Podcast

Courtney Dauwalter postada çok defa adı geçen bir koşucu. Kendisi ultramaratonların ultrası olarak adlandırılabilecek yarışların isimlerinden biri. Geçen hafta Big Backyard Ultra'da adından söz etmiştim. Hani şu son yarışçı kalana kadar devam eden yarıştan (orada yaklaşık 450 km koşmuştu). Onun dışında bu yıl UTMF'yi (Ultra-Trail Mount Fuji) ve Western States'i kazandı. 205 mil olan Tahoe 200'ü kadınlarda birinci ve genelde ikinci olarak bitirdi. Geçen yıl 238 millik Moab 240'ı genelde birinci olarak, hem de en yakın rakibinden 10 saat önce bitirdi. Önümüzdeki ay da Arizona'da pistte koşulan Desert Solstice 24 saat yarışında koşacak. Anlayacağınız yorgunluk nedir bilmeyen insanlardan. Bu hafta katıldığı bir podcast yayınını dinledim. Sunucular ufak-büyük, önemli-önemsiz her şeyi soruyorlar o da her şeyi samimiyetle cevaplıyor. Örneğin, sunucunun "Birkaç hafta sonra da Desert Solstice'e katılacak." şeklinde tanıtması üzerine "Hadi yaa o kadar az mı kaldı!" gibi bir tepki vermesi ya da "Big Backyard'da ayakkabı değiştirdin mi?" sorusu üzerine "Aslında ayaklarımda neredeyse hiç sorun oluşmadı, su toplaması bile olmadı, sadece patika yol değişimlerinde değiştirdim." cevabı gibi (yarış gündüz patikada koşuldu ama geceleri yola taşınıyordu). Bilgilendirici, keyifli bazen de şaşırtıcı bir sohbet.  İngilizce dinleyebiliyorsanız tavsiye ederim.

Ek: Koşturmaca Podcast'i biliyorsunuzdur. Ben ve Ilgaz Kuruyazıcı 60'a yakın bölüm kaydetmiştik. Bir süredir sessizdik ama bu hafta Alper Dalkılıç ve Elena Polyakova'nın Açık Radyo'daki programlarına katılacağız. Kim bilir belki bu misafirlik bizim de yeniden kayıtlara dönmemize neden olur. Bir terslik olmazsa katılacağımız radyo programı Cuma günü (yani yarın) saat 11:00'de Açık Radyo'da canlı olarak yayınlanacak. 

Pete Kostelnick Koşusunu Tamamladı

Belki hatırlayanlar çıkacaktır; haftalar önce postada Pete Kostelnick'in Amerika'yı kuzey batı ucundan güney doğu ucuna kadar çaprazlama koşacağı denemesinden söz etmiştim. Dün, koşusunu tamamladı. Kendi paylaşımından aldığım rakamlara göre  8670 km'yi 97 gün, 6 saat, 57 dakikada koştu. Yaklaşık ortalama günde 88 km koştu. Bütün koşuları strava hesabında görülebilir. İhtiyaçlarını ittiği bir çocuk arabasında taşıdı. Koşusu Ke2Key ismini; başladığı yer olan Alaska'nın Kenai kasabasından ve bitirdiği yer olan Florida'nın Key West kasabasından alıyordu.

Şu da konuyla ilgili küçük bir video.

IAAF Yol Yarışları Etiketlerinde Değişiklik

IAAF yol yarışlarını Gold, Silver ve Bronze olarak etiketliyor. Her bir etikete sahip olabilmek için gereken kriterler tanımlı ve daha değerli etikete sahip olmak yarışlar için çok önemli. Ancak var olan etiketler ve kriterler biraz hedeften sapmaya başlamış olacak ki IAAF yenileme kararı aldı. Bence de Gold çok rahat dağıtılıyordu, kuralların değişmesi iyi olmuş. 

En önemli değişiklik yeni bir etiket eklenmesi; Platinum. Bu etiketi Abbott World Marathon Majors ile fikir alışverişinde bulunarak oluşturmuşlar. Epey sıkı kriterlere sahip. Örneğin; yarışın ilan edilen saatten en fazla 1 dakika sapma ile başlaması, önceki yıl en az 15 bin bitiren olması, parkurda taşınabilir tuvalet sayısının koşucu sayısına oranının 1:62'den düşük olmaması, trafiğin tamamen kesilmiş olması (parkurda park etmiş araç dahi bulunmaması), başlangıç dalgalarında koşucu başına 0.25 metre kareden düşük alan olmaması gibi ilginç ve güzel kriterler var. Tabii diğer etiketlerde de değişiklikler var. Tüm değişikliklere göz atmak isterseniz yapılan açıklama şurada.  

Mesela bu hafta sonu pazar günü 40.'sı koşulacak olan İstanbul Maratonu Gold Label. 

Şimdilik bu kadar. Öneri ve görüşlerinizi lütfen paylaşın. İlgileneceğini düşündüğünüz kişileri aşağıdaki bağlantıları kullanarak bu postadan haberdar ederseniz sevinirim. 

Bir sonraki postada görüşmek dileğiyle.

Bu postayı aldınız çünkü Ritim Koşu Postası abonesisiniz. Artık bu yayınları almak istemiyorsanız en alttaki "Listeden Çık" bağlantısını kullanabilirsiniz

 

Koşu Postasına Üye Ol
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Epostayı Yönlendir
RitimBlog

Bu eposta Mert Derman tarafından periyodik olarak hazırlanıp üyelere gönderilmektedir. 

MailerLite