İlk iki yayını okumadıysanız şurada ve şurada görebilirsiniz. Bu hafta da dolu dolu içerik vardı, özetlemek için çabaladım. Aslında geçmiş yarışların olayları ve sonuçları, gelecek yarışların haberleri dışında başka konulara da değinmeyi planlıyorum. Bu haftanin son haberi de buna örnek. Sizlerin de fikirleri çok önemli, lütfen paylaşmaktan çekinmeyin: posta@ritimblog.com 

Siz okumaktan keyif alıyorsanız ve bu yayının hoşuna gideceğini düşündüğünüz arkadaşlarınız varsa en alttaki bağlantıları kullanarak ya da bu epostayı yönlendirerek onları da postadan haberdar edebilirsiniz.

Bu postayı aldınız çünkü Ritim Koşu Postası'na abone oldunuz. Üyelikten çıkmak istiyorsanız en alttaki "Listeden Çık" bağlantısını kullanabilirsiniz.

26 Nisan 2018

Haftanın olayı, şüphesiz, hem erkeklerde hem de kadınlarda maratonun büyük isimlerini bir araya getiren Londra Maratonu'ydu. Maratonda dünyanın gelmiş geçmiş en iyi derecelerinden bazılarına sahip Kipchoge (2:03:05), Bekele (2:03:03), Dibaba (2:17:56), Keitany (2:17:01) ve Cheruiyot (2:18:31) gibi isimlere 5000 ve 10000 metrenin efsane ismi Mo Farah eklenince beklentiler çok yükselmişti. Beklentiler hem yarışta rekabetin çok sıkı olacağına hem de parkur ve dünya rekorlarının kırılabileceği yönündeydi. Yarıştan önceki gün ve özellikle yarış sabahı hava tahminleri geldiğindeyse beklentileri azaltmak gerektiği ortaya çıktı; hava çok sıcak olacaktı.

Kadınlarda Dibaba ve Keitany erkek tavşan atletler kullanarak Paula Radcliffe'in rekorunu (2:15:25) -ki o rekor da erkek atletlerle birlikte koşulan bir yarışta kırılmıştı- geçmeye çalışacak şekilde başladılar. Hem bahse konu rekorun inanılmaz temposu hem de havanın olası en iyi sıcaklıktan 10-12 derece yüksek olması her iki atleti de fena çarptı. Dibaba tamamen durdu, ama Keitany 30. km'den sonra çok yavaşlamasına rağmen sonuna kadar çabaladı ve yarışı dördüncü olarak tamamladı. Cheruiyot ise çok akıllıca davranarak başlangıçtaki acımasız hıza ayak uydurmayıp tüm yarış boyu temposunu sabit tutmayı başardı.

Vivian CHERUIYOT (KEN) 2:18:31
Brigid KOSGEI (KEN) 2:20:13
Tadelech BEKELE (ETH) 2:21:40

[Not: Kadınlarda gelmiş geçmiş en iyi 8 maraton derecesi Radcliffe, Keitany, Dibaba ve Cheruiyot'a ait. Bu ilk sekiz derece 2:15:25-2:18:37 aralığında.]

Erkekler yarışında belirleyici olan atlet Kipchoge oldu. Bekele dahil, diğer tüm elitler sıcaktan ve agresif tempodan negatif etkilenerek teker teker yavaşlarken Kipchoge ve ona tam anlamıyla yapışan Kitata yarışın sonuna kadar parkur rekorunu kovaladılar. Mo Farah, çok değişken bir yaklaşımla koştu. Bazen hızlanıp öne geldi bazen geri düştü, ama 3. olmayı ve İngiltere rekorunu kırmayı başardı.

Londra parkurunun ilk 5-6 kilometresi eğim negatiftir. O nedenle ilk 5 km süresi genelde izleyenleri çok şaşırtır. Bu yılki ilk 5 km süresi 13:48 iki saat altı maratonu gösteriyordu. Parkurun ilerleyen bölümlerindeki sert dönüşleri ve iniş çıkışları bilmiyorsanız heyecana kapılabilirdiniz, ama tabii beklenen oldu ve ikinci yarı daha yavaş geçti (ilk yarı 61 dakikada geçilmişti). Kipchoge çok özel bir koşucu olduğunu yine gösterdi. Sıcağa rağmen temposunu korumayı ve sonuna kadar o ilginç gülümsemesiyle koşmayı başardı. İnsan, hava 10 derece daha soğuk olsaydı neler olabileceğini merak ediyor.

Eliud KIPCHOGE (KEN) 2:04:17
Tola Shura KITATA (ETH) 2:04:49
Mo FARAH (GBR) 2:06:21

Londra'da bu yıl bir de üzücü olay yaşandı. Matt Campbell isimli koşucu bitişe 6 km kala yere yığıldı ve müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Ölen kişi İngiltere'de yayınlanan Masterchef Professionals isimli bir yemek/aşçılık yarışmasının son sezonunda finale kalanlardan olduğundan tanınan bir isimdi. Maratonu bir kurum için bağış toplamak üzere koşuyor olduğundan yarış sonrası onun anısına birçok insan bağışta bulunarak 100.000 pound para topladı.

Bir de ilginç detay: Yarıştan önceki 3 hafta pazar günleri yapılan ölçümlerle yarışın olduğu gün yapılan ölçümü karşılaştırdıklarında yarış günü hava kirliliğinin %89 azaldığı tespit edilmiş.  

[Fotoğraf: Getty Images]

Viyana'da dünya rekortmeni Dennis Kimetto sol kalfındaki bir kas sorunu nedeniyle yarışı yarısında bırakınca beklenmedik bir isim, Salaheddine Bounasser, kendi en iyi derecesini yaparak 2:09:29 ile birinci oldu. Kadınlarda geçen senenin kazananı Nancy Kiprop bu sene de zafere ulaştı. 35. km'ye kadar 18 yıllık parkur rekorunu kovalayan, ancak sonrasında yavaşlayan Kiprop 2:24:18 ile kendi en iyi derecesini yapmış oldu. Kadınların ikincisi Tsegaye 2:29:51 ile bitirince ilk iki arasındaki 5 dakikalık fark izleyenleri şaşırttı.

Madrid'de ise Valentine Kipketer 2:30:40 ile kadınlarda parkur rekoru kırarak birinci oldu. Kırdığı parkur rekoru Türkiye'den bir atlete, Mehtap Sızmaz'a aitti. Burada da kadınlarda ilk iki arasındaki fark büyük oldu: 7 dakika 31 saniye. Erkeklerde ise Eliud Kiplagat Barngetuny 2:10:15 süreyle hem kendi en iyi derecesini yaptı hem de bitişi ilk geçen isim oldu.

Her yıl ufak değişiklikler ve eklemelerle koşuculara yenilikler sunan MCR Racesetter bu yıl da yeni bir parkur eklemişti. Bu yıl İznik'te 15, 50, 90 ve 140 km'lik parkurların yanı sıra bir de 30 km parkurunda yarışıldı.

Sonuçlar şöyle oldu:

140 km- Kemal Kukul 16:18:42 - Sevil Toker 20:55:35
90 km - Tanzer Dursun 9:08:12 - Aysen Çolak 9:33:04
50 km - Oğuzhan Emre Singer 4:59:54 - Aysen Aktaş 6:25:31
30 km - Tufan Günal 2:56:17 - Rachel Overington 3:22:02
15 km - Mustafa Araç 0:54:39 - Beste Önal 1:16:07

Katılım konusunda beklentilerin en yüksek olduğu organizasyonlardan biri olan bu yarışta 5 parkurda 201'i kadın 701 koşucu bitiş çizgisinden geçmiş. Kayıt ve bitiriş sayıları şu şekilde oldu:

140 km: 74 kayıt (69 e, 5 k ) > 50 bitiren (48 e, 2 k)
90 km : 67 kayıt (59 e, 8 k) > 57 bitiren (50 e, 7 k)
50 km : 202 kayıt (169 e, 33 k) > 177 bitiren (148 e, 29 k)
30 km : 203 kayıt (134 e, 69 k) > 175 bitiren (114 e, 61 k)
15 km : 300 kayıt (173 e, 127 k) > 242 bitiren (140 e, 102 k)

Eymir Gölü çevresinde ilki koşulan Ankara Yarı Maratonu'nda 10 km parkurunda 211 erkek, 97 kadın, yarı maratonda ise 177 erkek, 25 kadın yarıştı. Toplam 510 koşucuyu bir araya toplayan organizasyonda yarı maraton kategorisinde Aykut Taşdemir (1:09:04) ve Didem Ulu (1:09:51), 10K kategorisinde ise Getaye Gelaw (32:20) ve Semra Karaslan (41:11) birinci oldular.

2012-2015 arası koşulan, parkuru Japonya'daki Fuji Dağı çevresinde 168 km ve 8100 m kazanımlı olan UTMF, 2016 yılında çok kötü hava koşulları nedeniyle 44 km koşulmuş, 2017'de ise hiç koşulamamıştı. UTMB'nin kardeş yarışı olan bu organizasyon ilk 3 yıl ilkbahar aylarında düzenlenmiş, ardından gece sıcaklıkları çok düşük olduğu gerekçesiyle sonbahara alınmıştı. 2016'ta yaşananlardan sonra yeniden ilkbahar aylarına alınmasına karar verilen yarış 2017'de bu değişiklikten dolayı hiç koşulamamıştı.

UTMB gibi belirli puan kriterleri ile koşucu kabul eden yarış parkurunun zorluğu ile çok anılıyor. 2015 edisyonunu Gediminas Grinius 20:40:58 sürede kazanmıştı. Bu yıl yarışacaklar listesinde; Tarawera 2018 birincisi Dylan Bowman, Transgrancanaria 2018 kazananı Pau Capell, 2017 Western States üçüncüsü Mark Hammond, 2018 Hong Kong 100k kazananı Min Qi ve 2017 Lavaredo Ultra Trail ikincisi Seth Swanson gibi isimler var. Hem erkeklerde hem de kadınlarda çok sayıda elit Japon atleti de unutmamak gerek. Yarışın bir de 4100 metre kazanımlı 92 km parkuru var.

Bu hafta sonu Bodrum'da GlobalRun organizasyonunda 5 km ve 10 km yarışları koşulacak. 2014'ten beri Bodrum merkezde koşulan yarış bu yıl beşinci defa düzenleniyor. 

Edirne'de ise Türk-Yunan-Bulgar Dostluk Derneği'nin düzenlediği Sınırsız Dostluk Yarı Maratonu var. Yarışın parkuru Yunanistan'a geçip geri dönen ilginç bir yapıya sahip. Edirne'de Selimiye Camii'nin önünden başlayan parkur tarihi Tunca ve tarihi Meriç köprülerini geçerek, Pazarkule sınır kapısından Yunanistan'a giriş yapıyor. Kastanies kasabasından dönerek yine Selimiye Camii önünde tamamlanıyor. Böylece iki ülkede koşmuş oluyorsunuz. 

Connect IQ platformu üç yıl önce ortaya çıktığından bu yana 8 milyondan fazla uyumlu cihaza 54 milyondan fazla uygulama indirilmiş. Biraz kodlama bilgisi ile herkes, saat yüzü (watch face), özelleştirilmiş veri alanı, widget ve uygulama oluşturabiliyor.

Geçtiğimiz hafta Garmin bu platformun 3. versiyonunu duyurdu. En önemli değişiklik, eklenen 3 ana unsur: müzik, haritalar ve mesaj yapısı. Forerunner 645 Music duyurulduğunda Connect IQ'da da müzik özelliğinin ortaya çıkacağı tahmin edilmişti. CIQ v3.0, geliştiricilerin Garmin’in yerleşik haritalarını uygulamalarına entegre etmelerini sağlayacak. Geliştiriciler, haritayı kullanıcıya gösterebilir, rotaları veya noktaları kullanabilir ve haritanın üstüne kullanıcı arayüzü bileşenlerini ekleyebilir olacak. Öte yandan yeni versiyonla geliştiricilere bildirim alma potansiyeli de geliyor. Geliştiriciler, Garmin’in yeni push bildirim servisini kullanarak kendi servislerinden belirli bir cihaza içerik aktarabilecek. Mesaj yapısı şimdilik sadece belirli geliştiricilere açılacak. Bu eklemelerin yanı sıra var olan özelliklerde iyileştirme ve geliştirmeler de mevcut. Şimdilik beta olan versiyonun mayısta beta 2 olması haziranda da tamamen yayılması bekleniyor. Ayrıca tamamen belirli konulara odaklı yeni uygulamalar da duyuruldu: MySwimPro, Trailforks, Yelp and iHeartRadio..

Şimdilik bu kadar. İlerleyen haftalarda daha çok ve detaylı içerikle devam etmeyi umuyorum. Öneri ve görüşlerinizi lütfen paylaşın. İlgileneceğini düşündüğünüz kişileri aşağıdaki bağlantıları kullanarak bu postadan haberdar ederseniz sevinirim. 

Bir sonraki postada görüşmek dileğiyle.