RitimBlog Koşu Postası #27
Merhaba

Bu hafta postanın hazırlayıcısı, yani bendeniz tatilde. Aslında tesadüf bu ya koşu dünyasında da çok büyük haberler yoktu. İzninizle bu haftayı iki haber ve bir yazı paylaşımı ile kısa bir posta ile geçireceğim. Keyifli okumalar.

Postanın önceki sayılarını kaçırdıysanız posta arşivine göz atabilirsiniz. Bu yayının hoşuna gideceğini düşündüğünüz arkadaşlarınız varsa en alttaki bağlantıları kullanarak ya da bu epostayı yönlendirerek onları da postadan haberdar edebilirsiniz. Posta ile ilgili olarak bana posta@ritimblog.com adresinden ulaşabilirsiniz.

11 Ekim 2018

Chicago Maratonu Mo Farah'ın

Geçen haftaki postada Chicago Maratonu'nundan söz etmiş ve favorilere genel bir bakış atmıştık. Pazar sabahı maraton koşuldu ve Mo Farah ilk maratonunu kazandı. Onu yıllardır pist yarışlarında izleyenlerin yakından tanıdığı bir Farah vardı Chicago'da. Kendisine çok büyük madalyalar kazandıran yarış stratejisni bu sefer maraton mesafesine uyarladı ve kazandı. Yarışın ilk yarısını ön grubun (13 kişilik bir grup) arkalarında geçirdi. Yarı maraton geçilirken 12. sıradaydı. Yarı maratonu 63:06 ile geçtikten sonra dahi favorilerin kısa ataklarına heyecanlı cevaplar vermeyi reddetti. Sakince yakalayıp onlara tutunmayı tercih etti. Yarışın son altı kilometresine girilirken karşıdan esen rüzgarın atletler üzerindeki negatif etkisinden de faydalanarak sakladığı enerjisini açığa çıkarıp o zaman altı kişi kalmış olan lider grubu sadece iki kişiye düşürdü. O noktadan sonra yanında sadece Mosinet Geremew kalmıştı ve son bir atakla onu da geride bıraktığında seyirciler Geremew'in cevap verecek gücü kalmadığını omzunun üstünden geriye attığı "Acaba ikinciliği koruyabilecek miyim, gelen var mı?" bakışıyla anladı. Farah 2:05:11 ile ilk zaferine uzanırken Geremew 2:05:24  ile hemen ardından ikinci oldu. Diğer büyük haberi ise üçüncü gelen atlet yarattı. Japon Suguru Osako 2:05:50 ile üçüncü olurken 2:06:11 olan Japonya rekorunu kırdı. Bu başarısı ile 100 milyon yenin (yaklaşık 880 bin dolar) sahibi oldu. Mo Farah'ın elde ettiği sonuç da bir Avrupa rekoru olduğundan ilk üçten iki rekor çıkmış oldu. Yarışın geçen yılki galibi de Farah'ın önceleri antrenman arkadaşı sonraları hafifçe düşmanı olan Galen Rupp bekle(n)diği gibi bir yarış çıkaramayınca 2:06:21 ile 5. oldu. Tanıdık bir diğer isim de Boston Maratonu'nun sürpriz galibi Yuki Kawauchi idi. Kawauchi yarışı 2:16:26 ile 19. sırada bitirdi. Kimileri bu sonucun Yuki'nin Boston zaferinin fazla abartıldığını gösterdiğini söylese de aslında onun Boston'dan bu yana 2 ultramaraton, 5 maraton ve tonla yarı maraton koştuğunu ve bunun bu yılki 10. maratonu olduğunu düşününce süresinin inanılmaz olduğunu söylemek gerek.

Kadınlarda Kenyalı Brigid Kosgei 2:18:35 ile ipi göğüsleyen isim oldu. Bu sonuçla Chicago parkurunun en hızlı üçüncü kadın atleti oldu. Aynı zamanda 2:19 barajının altına inebilen 9. kadın olmayı da başardı. Bu sonuca epey negatif bir maraton koşarak ulaşması da dikkatleri çekti. İlk yarıyı 70:09'da geçen Kosgei ikinci yarıyı 68:26'da koştu. Roza Dereje 2:21:18 ile ikinci, Shure Demise ise 2:22:15 ile üçüncü oldu.



Meb Dönebilir mi?

Meb Keflegzighi ilerleyen yaşına rağmen harika maratonlar koşmasıyla, sağlıklı kalmayı başarması ve bununla insanlara ilham verişiyle tanınıyor. Eritre asıllı Amerikalı atlet geçtiğimiz sene New York Maratonu'ndan sonra emekli olduğunu açıklamış, koşmayı çok sevdiğini ve devam edeceğini ama profesyonel olarak yarışlara katılmayacağını dile getirmişti. Bunu yaptığında 42 yaşını geçmiş durumdaydı. Emekli olsa da sürekli koşmaya devam ettiğini söyleyen Meb geçtiğimiz günlerde "Acaba 5. defa olimpiyatlara katılsam mı?" nevinden açıklamalarda bulunmuş. 2000'de 10000 m'de ilk olimpiyatına katılmıştı. 2004'te maratonda gümüş madalya aldıktan sonra 2012'de yine maratonda yarışmış ve 4. olmuştu. Son olarak 2016'da yine maratonda yarışmış ancak 33. sırada tamamlamıştı. 5 olimpiyata katılmak çok ender rastlanan bir olay. Acaba Meb bu yaşında ve emekli olarak geçirdiği aylardan sonra yeniden 2:14 seviyesinde (Amerika elemelerine katılım sınırı, 2:15 olarak belirlendi) koşmayı başarabilir mi? Bunu yapmak için önünde 17 ay var. Bu yönde antrenman yapmadığını ama 2:12-2:13 seviyesine çıkabileceğini hissettiğini belirterek, twitter'da insanlara sormayı düşündüğünü söylemiş.

Cliff Young

Sürekli takipçiler anımsayacaktır, ara ara postada Koşu Gazetesi'nde ya da RitimBlog'da yazdığım eski yazılardan rastgele paylaşmaya karar vermiştim. Hem yazılar yeniden canlansın hem de bir şekilde denk gelmemiş olan varsa bu yazılardan haberdar olsun diye düşünmüştüm.

Bu hafta, Avusturalya'dan beklenmedik bir zaferin hikayesini anlatırken aynı zamanda o ülkedeki ultramaraton tarihinin ve yarış mesafelerinin şaşırtıcılığının detaylarına giren görece yeni bir yazımın bağlantısını paylaşmak istedim. 

Şimdilik bu kadar. Öneri ve görüşlerinizi lütfen paylaşın. İlgileneceğini düşündüğünüz kişileri aşağıdaki bağlantıları kullanarak bu postadan haberdar ederseniz sevinirim. 

Bir sonraki postada görüşmek dileğiyle.

Bu postayı aldınız çünkü Ritim Koşu Postası abonesisiniz. Artık bu yayınları almak istemiyorsanız en alttaki "Listeden Çık" bağlantısını kullanabilirsiniz

 

Koşu Postasına Üye Ol
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Epostayı Yönlendir
RitimBlog

Bu eposta Mert Derman tarafından periyodik olarak hazırlanıp üyelere gönderilmektedir. 

MailerLite