Bu hafta önemli ve/veya büyük yarış oldukça az sayıdaydı. O nedenle daha ziyade magazin diyebileceğimiz konuları haber yaptım. Bu hafta da böyle olsun bakalım. Öte yandan anket sonuçları yavaş yavaş belirmeye başladı, ondan da bahsedeceğim. Şimdi kahvenizi ya da çayınızı alın, postaya geçiyoruz, keyifli okumalar.

Postanın önceki sayılarını kaçırdıysanız posta arşivine göz atabilirsiniz. Bu yayının hoşuna gideceğini düşündüğünüz arkadaşlarınız varsa en alttaki bağlantıları kullanarak ya da bu epostayı yönlendirerek onları da postadan haberdar edebilirsiniz. Posta ile ilgili olarak bana posta@ritimblog.com adresinden ulaşabilirsiniz.

7 Şubat 2019

Yeni Zellanda'nın kuzey adasındaki 160 ve 102 kilometrelik iki parkuruyla Tarawera Ultramarathon bu hafta sonu koşulacak. Uzun zamandır koşulan 102 km'lik parkuru Ultra-Trail World Tour kapsamındaki bir yarış. Uzun olan parkur ise geçen seneden sonra bu sene ikinci defa koşulacak. 100 millik parkurda, daha önce postada birkaç defa adını okuduğunuz, 2016 yılında Western States 100/Hardrock 100 çifte yarış süresi rekorunu kıran ve son Hardrock 100'ün kazananı olan Jeff Browning var. Uzun parkurdaki diğer bir isim ise postada adını çok okuduğunuz (elde ettiklerinin bazılarını aşağıdaki haberde sıraladım) Camille Herron. 

UTWT kapsamındaki kısa parkurdaki tanıdık isimler arasında ise geçen seneki yarışın 2.si Cody Reed ve 2017 Western States kazananı Ryan Sandes var. Kısa parkur kadınlarda ise yine geçen senenin 2.si Amanda Basham, 2018 Western States kazananı Courtney Dauwalter, yarışın 2016 kazananı Fiona Hayvice ve geçen seneki 100 mil parkurunun kazananı Sally McRae var. Camille Herron ve Courtney Daulwater aynı parkurda olmasalar da onları aynı yarışta bile izlemek keyifli olacak. 

Fotoğraf: taraweraultramarathon instagram hesabından, çeken

Tarawera haberinde Herron hakkında detayları daha sonra yazacağımı belirtmiştim. Çünkü bu haber tamamen onunla ilgili. Aslında üzücü, şok edici ve ilginç bir haber. Camille Herron geçtiğimiz pazartesi günü sabah Oklahoma City'de çalıştığı Oklahoma Sağlık Bilimleri Merkezi Üniversitesi'ne doğru arabasıyla yol alırken bir anda başka bir arabanın çarpmasıyla yoldan savrulmuş. Arabası takla atıp ters şekilde kalan Herron, daha sonra yapılan görüşmede havasız kaldığını ve nefes alamadığını, benzin ve duman kokusu aldığı için arabanın alev alması korkusuyla epey paniklediğini söylemiş. Aracındaki acil durum sistemi devreye girip gerekli yerlere haber verince hızla yardımına gidilmiş. Neyse ki neredeyse hiç yara almadan böylesi tehlikeli bir kazadan kurtulmuş. Sadece boynunda, sırtında ve kaburgalarında ağrılar hissediyormuş ama önemli bir sorunu yokmuş. İnsanlar kazanın haberini eşinin Herron'un instagram hesabından paylaştığı şu fotoğrafla öğrendi. Düne kadar Tarawera'da koşup koşmayacağı belli değildi ama dün instagram hesabında Yeni Zellanda'dan bir fotoğraf paylaştı. 

Camille Herron ultramaratonun çok önemli isimlerinden biri. 100 mil ve 24 saat dünya rekorları ona ait. Zaten ikincisini yakın bir tarihte kırmıştı ve ben de haberini yapmıştım; Desert Solstice yarışında 262 km koşmuştu. 2015 yılında IAU'nun düzenlediği hem 100k hem de 50k dünya şampiyonalarını kazanmıştı. Comrades birinciliği de olan Herron doğuştan bir kalça problemi olduğu için çok ilginç olan koşu stili ve uzun yarışlardaki acayip beslenme yöntemleri ile tanınıyor. Son 24 saat yarışında 100 mili 13:25'te yani dünyanın en iyi zamanında geçtiğinde yarışın başından beri sadece taco yemiş ve bira içmişti.

Kaliforniya'daki Huntington sahilinde her yıl düzenlenen çok da özel olmayan bir yarı maraton yarışı var, Surf City yarı maratonu. Birçok amatör atletin kendini denediği dünyadaki birçok yarıştan biri anlayacağınız. Ancak anlaşılan o ki iki özel Japon atlet tempo antrenmanlarını yapmak için bu yarışı seçmişler. Bunlardan biri geçen yıl Şikago Maratonu'nda 2:05.50 koşarak Japonya maraton rekorunu kıran Suguru Osako, diğeri de 2015 Dünya Atletizm Şampiyonası'nda 10 bin metrede yarışında Japon takımında olan Tetsuya Yoroizaka. Yarışı üçüncünün 8 dakika önünde 1:02.59 ve 1:03.01 zamanlarda bitirmişler. Haber, yarış sırasında bu ikili kendini geçerken onları tanıyan bir Letsrun takipçisinin olayı Letsrun forumlarında yazmasıyla yayıldı. Aynı ikili geçen sene mart ayında da Labor Day Yarı Maratonu'nda görülmüş. O zaman Osako 1:01.00, Yoroizaka da 1:04.16 koşmuş. Bana ilginç geldi, bilmem siz ne dersiniz. 

Denver Colorado'daki Larimer kentinde patikalarda antrenman yapan bir koşucuya dağ aslanı saldırmış. West Ridge Trail rotasında koşan adama bir anda arkasından saldıran aslan az da olsa zarar vermiş. Koşucu aslanla boğuşmaya ve can havliyle ondan kurtulmaya çalışırken bir şekilde hayvanı öldürmüş. Kanlar içinde yürüyerek hastaneye ulaşan koşucu olay yerini görevlilere bildirmiş. Bulunan aslanın henüz yetişkinliğe ulaşmamış genç bir birey olduğu saptanmış. Yetkililer koşucunun bu tip durumlarda yapılması gerekeni yaptığını, aslanın yetişkin olmamasının onun için şans olduğunu dile getirmişler. Bu tip saldırılarda son 100 yılda kuzey Amerika'da 20'den daha az ölüm yaşanmış. Colorado'da ise 1990'dan bu yana dağ aslanı saldırısında 16 kişi yaralanmış, 3 kişi ölmüş. Ne yazık ki insanlar çoğaldıkça hayvanların yaşam alanlarını işgal ediyor ve bu tip karşılaşmaların olasılığı artıyor. Bu karşılaşmalarda iki taraftan birinin ölmesi çok üzücü.

Geçen hafta Koşu Postası ile ilgili sizlerle paylaştığım ankete 75 kişi yanıt vermiş. Bu beklediğimden iyi bir rakam. Posta 330-350 kişiye gidiyor. Her hafta yaklaşık %55-%60 arası bir açılma oranı var. Yani postayı alan 10 kişiden sadece 6'sı açıp okuyor. Bu da 180 civarı insan demek. Ben 50 yanıtla mutlu olacaktım ama çok daha fazlası oldu. Yanıtlayan herkese teşekkürler. 

Soruların hepsinin yanıtları çoğunlukla "bence çok iyi" cevaplarında odaklanmış. Ya postayı oluştururken verdiğim kararlar yerindeymiş ya da 40 haftada posta, sıklığı, içeriği ve şekliyle kendini olduğu haliyle iyice benimsetmiş. Verilen cevaplara bakılırsa neredeyse hiç değişiklik yapmama gerek yok. Sadece içerikte motivasyonel konuları/detayları daha öne çıkarmalıyım gibi görünüyor. Buna dikkat edeceğim. Postanın şeklinin video ya da ses olmasının daha çok tercih edileceğini düşünmüştüm ama %69 bu şekliyle yani eposta olarak memnun olduğunu dile getirmiş. %20 tüm mecralarda olsun demiş. Bunu da düşüneceğim. 

Bu sefer de anketin linkini paylaşıp katılımayı düşünüp henüz zaman ayıramamışlara bir hafta daha vereyim diyorum. Ondan sonra tüm yanıtları detayıyla paylaşacağım. 

Henüz yanıtlamayanlar için anket şurada.

Şimdilik bu kadar. Öneri ve görüşlerinizi lütfen paylaşın. İlgileneceğini düşündüğünüz kişileri aşağıdaki bağlantıları kullanarak bu postadan haberdar ederseniz sevinirim. 

Bir sonraki postada görüşmek dileğiyle.

Bu postayı aldınız çünkü Ritim Koşu Postası abonesisiniz. Artık bu yayınları almak istemiyorsanız en alttaki "Listeden Çık" bağlantısını kullanabilirsiniz.