Bu hafta çok haber var. Önemli mi, ilgi çekici mi bilmiyorum ama bence dikkate değer konular. O kadar çok haber yazmışım ki anket sonuçlarını gelecek haftaya bırakmam gerekti. Salonda koşulan hızlı yarışlardan, Yüzüklerin Efendisi'nin mekanında koşulan uzun yarışlara, hatta koşu yarışı olmayan dayanıklılık denemelerine uzanacağız. Hazırsanız başlayalım, keyifli okumalar.

Postanın önceki sayılarını kaçırdıysanız posta arşivine göz atabilirsiniz. Bu yayının hoşuna gideceğini düşündüğünüz arkadaşlarınız varsa en alttaki bağlantıları kullanarak ya da bu epostayı yönlendirerek onları da postadan haberdar edebilirsiniz. Posta ile ilgili olarak bana posta@ritimblog.com adresinden ulaşabilirsiniz.

14 Şubat 2019

Yeni Zellanda'da koşulan Tarawera Ultramaratonu'nda 4 yarış koşuluyor. Bunlardan en önemli ikisi UTWT dahilinde koşulan geleneksel 102 km parkuru ile bu yıl ikincisi koşulan 100 mil (160 km) parkuru. Geçen postada katılımcılardan bahsetmiş, gözlerin özellikle Courtney Dauwalter, Camille Herron ve Jeff Browning'in üzerinde olacağını yazmıştım. Bu isimler izleyenleri şaşırtmadı. 

102 km'de Courtney Dauwalter 9:28 ile kadınlar yarışını kazanırken genel sıralamada da 8. oldu. Geçen seneki yarışı Kelly Wolf'un 10:08 ile kazandığı düşünülünce Dauwalter'ın bu yıl da patikalarda adını çok duyuracağını söylemek kehanet olmayacaktır. Erkekler yarışında son 10 kilometrede Cody Reed'i (8:29) geçmeyi başaran Reece Edwards 8:22 ile birinci oldu. Reed neredeyse Harry Jones'a da (8:30) geçilecek ve 3. olacaktı ama son anda ikinci olarak çizgiyi geçmeyi başardı. 

100 mil parkurunda ise Camille Herron yarışa çok hızlı bir başlangıç yaparak tüm koşucuları geride bırakıp en önde ilerlemeye başladı. Yarış sonrasında bunun bir hata olduğunu itiraf eden Herron duvara çarparak sonlara doğru daha normal bir tempoya geçmek zorunda kaldı. Öte yandan Browning de yolunu şaşırarak 4 mil ve neredeyse 40 dakika fazladan koşmasına rağmen baştan sona temposunu hiç bozmadan ilerlemeyi başardı. Erkekler kazananı Jeff Browning ile kadınlar birincisi Camille Herron tüm yarış boyu birbirlerine yakın koştular. Her ikisi de parkur rekoru kırdılar. Herron ikinci kadından 5 saat önce 17:20 ile, Browning de ikinci erkekten 3 saat önce 16:18 ile yarışı bitirdi. Bu sonuçlar çok acayip olsa da bu 3 ismi yakından takip edenler pek de şaşırmadı.

Not: Geçen haftaki postada yazmıştım ama yeniden anımsatayım; Camille Herron bir hafta önce trafik kazası geçirmiş, son ana kadar yarışa katılıp katılmamak konusunda kararsız kalmıştı.

Fotoğraf: irunfar sitesinden. Koşucu Courtney Dauwalter

39. postada 10 km yol yarışında Avrupa rekoru kırıldığını duyurmuştum. İsviçreli Julien Wanders Paris'te koşulan yol yarışında ekim ayında yine kendisinin kırdığı Avrupa rekorunu kırmıştı. Wanders yarışı 27:25'te tamamlamış ve ekim ayında Durban'da kırdığı kendi rekorunu 7 saniye iyileştirmişti. 

22 yaşındaki atlet bu sefer de Avrupa yarı maraton rekorunu kırdı. Birleşik Arap Emirlikleri'nde Ras Al Khaimah şehrinde koşulan yarı maraton aynı yarışta 11 atletin 60 dakikanın altına indiği ilk yarı maraton oldu. Yarışın bu kadar hızlı koşulması Wanders'e rekor konusunda yardım etmiş oldu. Mo Farah'ın 2015'te koştuğu 59:32'lik kıta rekoru yarış sonunda 59:13 ile Wanders'e geçerken, bu süre onu bu yarışta sadece 4. yapabildi. 

Yarışı 19 yaşındaki Kenyalı Stephen Kiprop kişisel en iyi derecesi olan 58:42 ile kazandı. Bu süre gelmiş geçmiş en hızlı 6. yarı maraton süresi. Krosta dünya üçüncülüğü bulunan Etiyopyalı Abadi Hadis 58:44 ile ikinci, vatandaşı Fikadu Haftu ise 59:08 ile üçüncü oldu. Zaten Wanders de Haftu ile üçüncülük mücadelesini sürdürdüğü için rekora koştu. Wanders geçen şubat ayında 60:09 ile kırdığı 23 yaş altı yarı maraton rekoru ve benim de haberini yaptığım ekim ve aralık aylarında iki defa kırdığı 10 km rekorlarına bir yıldan kısa sürede dördüncüsünü de eklemiş oldu. Genç atletin ilerleyen zamanlarda neler yapacağını hep birlikte göreceğiz.

Geçen cumartesi günü New York'ta Millrose Games etkinliğinde koşulan 1 mil yarışında bir rekor öyle kaçtı ki inanılır gibi değil. Sprint yarışlarında saniyenin yüzde biri gibi farklara alışığız ama bir mil (yaklaşık 1600 metre) yarışında bu kadar yakın bir süre insanı şaşırtıyor gerçekten. Bahsi geçen yarışı Etiyopyalı Yomif Kejelcha 3:48.46 ile kazanırken bu mesafelerin unutulmaz ismi Hicham El Guerrouj'un 1997'de Belçika'da koştuğu 3:48.45'e 0.01 saniye yaklaştı. İki defa dünya salon 3000 m şampiyonu olan Kejelha yarışın yarısını 1:53 ile ve 1500 metreyi 3:33.17 ile geçmeyi başarırken izleyenler rekor için koştuğunu çoktan anlamışlardı. Bitiş çizgisini ikincinin 5 saniye önünde geçmesine karşın rekor ellerinden kayıp gitti. Yarış sonrasında "Bu kadar yaklaştığım için çok mutluyum, bu yıl yeniden deneyeceğim ve bu sefer rekoru kıracağıma inanıyorum." diyen atleti salon müsabakalarında takip etmek gerekecek. 

Bu arada 1 mil dünya rekoru (açık hava) 3:43.13 yine Hicham El Guerrouj tarafından 1999'da Berlin'de koşulmuştu.

Mike Wardian daha önce postada adı geçmiş bir koşucu. Hızlı ve dayanıklı bir atlet ama asıl inanılmaz özelliği toparlanma hızı. Çok iyi koşulmuş bir 100 mil yarışından 3-4 saat sonra 1:10 yarı maraton koşabilmek, aynı gün içinde Amerika'nın iki tarafında iki maraton koşup ikisini de 2:35'den hızlı bitirebilmek, koşu bandında 50 km rekoru kıramadığını farkettiği için 1,5 gün sonra yeni bir denemede bu rekoru kırmak gibi çok acayip şeyler yapabilen bir adam. 

Wardian, 2017 yılında 7 günde 7 farklı kıtada 7 maraton koşanlar arasına katılmıştı. Bu yıl bunu yinelemek istedi. Tam işe girişirken aklına bunu 10 günde arka arkaya koşulan 10 maraton rekoruna dönüştürebileceği fikri gelmiş. İlk maratonu koşmak için Antarktika'ya doğru yola çıkmadan önce arkadaşı Chris Farley'den kendi evinde yani Washington D.C.'de maraton rotası hazırlamasını istemiş. 7 günde 7 kıtada 7 maratonu koştuktan sonra eve dönüp sonrasındaki 3 günde de USATF sertifikası alınmış 8 turluk bir parkurda 3 maraton daha koşmuş. 10-10 maraton rekoru 29 saat 54 dk 56 saniye ile Rik Vercoe'ya aitmiş ama Wardian 9 Şubat tarihinde tamamladığı son maratonla toplam 29 saat 12 dk 46 sn ile bu rekoru eline geçirmiş oldu. 7 kıtaya yapılan yolcukları, Antarktika'da koşmayı ve diğer zorlukları bir yana bıraksanız bile 10 günde ortalama 2:55:17 maraton koşmak gerçekten inanılmaz. Son maratonunun süresi 2:44:33 ile tüm bu 10 günün en hızlısı olmuş. Ölçülen bir başka veri de Wardian'ın bu 10 günde uyuduğu süre: toplam 20 saat. Daha Ocak ayında HURT 100 yarışında 100 mili 27 saatte koşan Wardian koştuğu her yarışın sıradakiler için iyi birer antrenman olduğunu söylüyor. 44 yaşındaki koşucunun vejetaryen olduğunu eklemem gerek.

Peki, sizce Wardian bu 10 günden sonraki gün ne yapmış olabilir? Tüm gün yatıp dinlenmek mi, delice yemek yiyerek depoları doldurmak mı yoksa bir 5 km yarışına katılmak mı? Köpeğini de yanına alarak Love The Run You're With 5K yarışını 17:01 ile tamamlamış desem kimse şaşırmaz herhalde. Bakalım nerede ve ne zaman duracak?

Malum Londra Maratonu nisan ayında Bu büyük yarış için en güzel hazırlık/deneme yarışı yine Londra'da koşulan The Vitality Big Half yarı maratonu oluyor genelde. İngiltere Yarı Maraton Şampiyonası olarak da koşulan bu yarışta Londra Maratonu'na hazırlanan önemli atletler boy gösteriyor. Geçen sene yarışı son bölümdeki atağı ile Saniel Wanjiru'yu geride bırakarak 61:40 ile Mo Farah kazanmıştı. Bu yıl Farah yine yarışta olacak. Başlangıç çizgisinde yanında olacak iki isim ise 2012 ve 2014 Londra Maratonu kazananı Wilson Kipsang (ki aynı zamanda eski maraton dünya rekoru sahibi) ile 2017 Londra Maratonu galibi Daniel Wanjiru. Yarış 10 Mart'ta koşulacak. Çok büyük rekabet (Londra Maratonu) öncesi yarı mesafede büyük rekabet olarak izlenebilir ve maraton için ipuçları aranabilir.

Bu aslında bir koşu haberi değil. Ama içinde 24 saat dayanıklılığı ve koşu dünyasının inanılmaz ismi Killian Jornet'i barındırdığı için değinmeden geçemedim. Jornet geçtiğimiz hafta Norveç'te evinin yakınlarında bir kayak pistinde 24 saat boyunca bir tepeye çıkıp inerek toplamda 23.864 metre (78.274 feet) kazanım elde ederek bu alandaki rekoru kırdı. Aslında rekor olarak kayda geçmesi için gereken koşullar yoktu ama dayanıklılık sporlarında yeterli delil olduktan sonra bu tip denemeler (bilinen en hızlı süre-FKT gibi) camiadaki insanlarca kabul edildiğinden rekoru kırdı demek yanlış olmaz. Amacı aslında rekoru kırmak değil, bu tür bir çabada vücudunun nasıl davranacağını görmekmiş. Tüm gün boyunca iyi hissettiğini, ancak gece uykusunun çok geldiğini belirten Jornet; Hendrix, AC/DC, Kings of Leon vb. müziklerden oluşturduğu uzun çalma listesinin bile kendisini uyanık tutmakta zorlandığını söylemiş. Emily Fosberg ile bir bebek bekleyen Jornet'in bu sene evden çok uzaklaşmayacağı, dolayısıyla fazla yarışa katılamayacağı söyleniyor.

24 saat kayakla tırmanış rekoru çok uzun süre kırılmadan kaldıktan sonra 2009'da Avusturyalı Ekkhard Dorschlag 60.000 feet'i geçerek bunu başarmış. Geçen sene mart ayında da Amerikalı Mike Foote 61.200 feet ile rekoru eline geçirmişti. Hemen birkaç ay sonra Norveçli Lars Erik 68.697 feet tırmanmayı başararak rekoru epey ileri taşımıştı. Hatta aynı dönemde daha bir ay geçmeden vatandaşı Malene Blikken Haukoy da 50.656 feet ile kadınlar rekorunu belirlemişti.

Killian Jornet'in denemesinin Strava kaydı 

Şimdilik bu kadar. Öneri ve görüşlerinizi lütfen paylaşın. İlgileneceğini düşündüğünüz kişileri aşağıdaki bağlantıları kullanarak bu postadan haberdar ederseniz sevinirim. 

Bir sonraki postada görüşmek dileğiyle.

Bu postayı aldınız çünkü Ritim Koşu Postası abonesisiniz. Artık bu yayınları almak istemiyorsanız en alttaki "Listeden Çık" bağlantısını kullanabilirsiniz.