RitimBlog Koşu Postası #8
Koşu Postası 8. Haftasında

Daha önceki yayınları okumadıysanız posta arşivine göz atabilirsiniz. Hep belirttiğim gibi bu yayınlarla ilgili sizlerin fikirleri çok önemli, lütfen paylaşmaktan çekinmeyin:  posta@ritimblog.com. Siz okumaktan keyif alıyorsanız ve bu yayının hoşuna gideceğini düşündüğünüz arkadaşlarınız varsa en alttaki bağlantıları kullanarak ya da bu epostayı yönlendirerek onları da postadan haberdar edebilirsiniz.

Bu postayı aldınız çünkü Ritim Koşu Postası'na abone oldunuz. Üyelikten çıkmak istiyorsanız en alttaki "Listeden Çık" bağlantısını kullanabilirsiniz.

31 Mayıs 2018

IAU 24 Saat Avrupa Şampiyonası

Geçen hafta yaşanan en önemli olaylardan biri 24 saat Avrupa Şampiyonası'ydı. Romanya'nın Temeşvar kentinde koşulan yarışta Türkiye'den bir ismin olması, zaten oldukça önemli olan bu organizasyonu bizler için daha da ilgi çekici hale getirdi. Aralık 2017'de Barcelona'da pistte düzenlenen 24 saat yarışında 225,897 km koşarak Türkiye rekoru kıran Aykut Çelikbaş da bu yarışta start alanlar arasındaydı (yarışla ve Aykut'un katılımıyla ilgili detayları Koşu Gazetesi'nde yayınlanan soru-cevap yazısında okuyabilirsiniz). 26 Mayıs sabahı, yerel saate göre saat 10'da başlayan yarışta 73 kadın ve 100 erkek koşucu vardı. 

Erkeklerde, geçen yılın Spartathlon'unun kazanını Alexsandr Sorokin daha ilk dakikalarda liderliğe geçti. Sorokin yarışa o kadar hızlı başladı ki daha birkaç saat geçmeden en yakın takipçisi ile arasında 9 tur oluşmuştu (her tur 1222 metreydi). Sorokin ilk 50 km'yi 3:32'de, 50 mili 5:56'da ve 100 km'yi 7:28'de geçti. 12 saat 30 dakikada 100 mili geçtiğinde hala bir değişiklik olmamıştı. Arkasında ikincilik için mücadele eden Nicolás De las Heras Monforte (İsp) ve Stephane Ruel (Fra) dışında ilk 10 içinde ara ara sıralamayı değiştiren Andrzej Radzikowski (Pol), Radek Brunner (Çek), Dan Lawson (İng), Florian Reus (Alm), Norbert Mihalik (Mac) ve Enrico Maggiola (İta) gibi iyi koşucular vardı. Bitişe 2 saat kaldığında Sorokin hala öndeydi, ama arkadakilerle açtığı fark giderek kapanmıştı ve şimdi önde birbirine yakın 4 koşucu vardı. Polonyalı Radzikowski son iki saatte -bir 24 saat yarışında görenleri çok şaşırtacak- inanılmaz bir pace (5 dk/km'den daha hızlı) tutturarak 50 dakika kala birinciliği aldı. Sorokin son anlarda Ruel'e de geçildi ve üçüncü olabildi.

Kadınlarda da buna çok benzer bir yarış oldu. İlk 14 saat boyunca Hırvat Antonija Orlic yarışı lider götürdü. 100 km'yi 8:53'te geçti. Arkasında Danimarkalı Stine Rex koşuyordu ve en az onun kadar güçlü görünüyordu. 24 saat ve 48 saat dünya rekorlarının sahibi Polonyalı Patrycja Bereznowska uzun süre sakinliğini koruyarak yarışı ilk onun dışında sürdürdü. Ön sıradakiler 100 mili geçerken o da öndeki ikiliyi yakaladı. 18 saat geçtiğindeyse liderliğe yerleşmişti. Kalan 6 saat liderliğini sürdürse de Danimarkalı Rex'in soluğunu hep ensesinde hissetmeye devam etti. Üçüncülüğe ise yine Polonya'dan Malgorzata Pazda-Pozorska yerleşmişti. Bu takip 24 saatin sonuna kadar sürdü ve değişmeden yarış sonlandı. İlk üçteki ikisi dışında kalan diğer Polonyalı kadınlar da ilk 15 içinde yer alınca kadınlarda takım şampiyonasında Polonya birinci oldu. Bireyselde hem erkeklerde, hem kadınlarda birinci olup kadınlar takımda da birinci olan Polonya, ultramaraton dünyasında korkulan ülke olmaya devam edecek gibi görünüyor. Diğer sonuçlar ise şöyle oldu.

Kadınlar bireysel
1. Patrycja Bereznowska (Pol) 243.35 km
2. Stine Rex (Dan) 241.92 km PB
3. Małgorzata Pazda-Pozorska (Pol) 240.69 km PB

Erkekler bireysel
1. Andrzej Radzikowski (Pol) 265.41 km PB
2. Stephane Ruel (Fra) 263.54 km PB
3. Aleksandr Sorokin (Lit) 260.99 km PB

Kadınlar takım
1. Polonya 720.45 km
2. Almanya 656.24 km
3. Büyük Britanya 645.06 km

Erkekler takım
1. Fransa 754.62 km
2. Büyük Britanya 735.15 km
3. Almanya 725.96 km

[Tüm sonuçlar]

Aykut ilk 10 saati çok iyi koştu, hedeflediği gibi hem kendi hem de Türkiye rekoru olan derecenin gerektirdiği şekilde ilerledi. 9:20 civarında 100 km mesafesini geçmişti. Ancak bir süre sonra sağlık sorunu yaşayınca yarış doktorlarının kararı ile yarışı bırakmak durumunda kaldı. Olayların gelişimini kısaca Facebook profilinde yazdı. Detayları yakında blogunda yazacağını umuyorum.

Fotoğraf: Aneta Mikulska - Yarışın kazananları bir arada

100x10 km Dünya Rekoru Kırıldı

Evet yanlış duymadınız, böyle bir bayrak yarışı rekoru var. 2015'te Amerikalı bir takım tarafından 69 saat 6 dakika 52 saniye ile kırılmış olan rekor, geçtiğimiz hafta Midlands İngiltere'de Kraliyet Hava Kuvvetleri (Royal Air Force - RAF) takımı tarafından geçildi. 100 koşucunun ardı ardına pistte 10 km koşması şeklinde gerçekleşen denemede 2 sivil zaman tutucu ve birçok izleyici vardı. RAF'ın 100. yılının kutlamaları kapsamında bu denemeyi gerçekleştiren RAF takımının 10 km koşularının ortalaması 38 dakika 45 saniye olurken en hızlısı Sam Mitchel tarafından koşulan 31:54 oldu. Toplamda 64 saat 36 dakika 22 saniyede 1000 km koşan ekip eski rekoru 4,5 saatten fazla iyileştirmiş oldu.

Fotoğraf: athleticsweekly.com

Killian'ın Everest Çıkışı Hakkında Yeni Rapor

Belki bu bir koşu haberi sayılmayabilir, ama konu önemli bir koşucunun çok önemli bir denemesi hakkında olduğundan postaya dahil etmek istedim. Biliyorsunuzdur belki patika ultramaratonlarının ve sky running yarışlarının en iddialı koşucularından biri olan Killian Jornet, Summits of My Life isimli bir seri dahilinde Matternhorn, Elbruz, Denali gibi dünyanın en sembolik 7 zirvesine en hızlı çıkışları gerçekleştirmek gibi büyük bir projeye girişmişti. 2012 yılında Mont Blanc'ı geçmesiyle başlayan süreci 2017 yılında Everest'in zirvesine de bilinen en hızlı çıkışı gerçekleştirdiğini söyleyerek tamamlamıştı. Mayıs 2017'de gerçekleşen bu son çıkışların hemen ardından birçok insan çıkışlarla ilgili ortaya konulan sonuçları ve verileri sorguladı. Aynı yılın Aralık ayında, kendisi de benzer denemeler yapmış olan Dan Howitt elindeki tüm verileri kullanarak 20 sayfalık detaylı bir rapor yayınlayarak bahsi geçen çıkışların iddia edildiği şekilde gerçekleşmediği iddiasını belgelendirmeye çalışmıştı.

Peki Jornet ne yaptığını söylemişti? Öncelikle, 22 Mayıs 2017'de oksijen ve sabit ip kullanmadan 26 saatte Everest zirvesine tırmandığını söylemişti ve bu bilinen en hızlı çıkış (Fastest Known Time - FKT) olarak rapor edilmişti. Dahası 27 Mayıs 2017'de 6500 metredeki Advanced Base Camp'ten ikinci bir çıkış gerçekleştirdiğini ve bunu da 17 saatte yaptığını söylemişti.

Geçtiğimiz hafta bu konuda yeni ve ilkinden de uzun, detaylı bir rapor daha yayınlandı. Bu yeni incelemeyi yapan isim Andy Tavin. Tavin, Jornet'in orijinal GoPro kayıtları ile GPS verilerini alıp üzerlerinde çalıştıktan sonra 56 sayfalık raporunu yazmış. Rapor oldukça uzun (açıkçası ben de henüz tümünü okumadım, bu haberi yazarken marathoninvestigation'ın özetinden faydalandım) ve her iki çıkışla alakalı sorunları ortaya koyuyor. İlk çıkış her yerde 26 saat olarak dile getirilmişken Tavin çıkışın toplam 26 saat 31 dakika sürdüğünü ortaya koymuş. Zaten Jornet de ilk ifadelerinde 26 saat şeklinde yer almasına rağmen Howitt'in raporundan sonra bu çıkışı hep 26:31 olarak dile getirmişti. Tavin çalışmaları sonucunda Jornet'in ikinci çıkışında ise zirveye kadar çıktığına dair delil bulamamış.

Konu bir haber postası için çok detaylı. Ben postada sadece bu konudaki şüphelerle ve bunların dayandığı raporlarla ilgili haber vermek istedim. Bu konuda bundan biraz daha fazla detay için marathoninvestigation sitesindeki yazıyı, ondan daha detaylı bilgi için ise her iki raporu da okumanızı öneririm. 

Maxi-Race Fransa Yarışları Koşuldu

Geçtiğimiz hafta sonu Fransa'da çok büyük bir organizasyon vardı. Maxi-Race serisinin Fransa ayağı olan organizasyonda 3 günde 4 km'den başlayıp 117 km'ye kadar uzanan farklı 10 yarış koşuldu. 50 ülkeden 8500 koşucu parkurlarda ter döktü. Türkiye'den de katılım çoktu, ama henüz yazılmış bir yarış raporu okumadık. Tüm sonuçlara şuradan ulaşabilir ülke olarak Türkiye seçerek katılımcıların sonuçlarını görebilirsiniz.

 

Türkiye'den

Geçtiğimiz hafta duyurduğum gibi hafta sonu Taşdelen Ormanı'nda Bakiye Duran'ın düzenlediği 8. İstanbul Ultra Trail Bahar Marartonu ve Salda Gölü'nde Eventhlon'un düzenlediği Salda Gölü Ultramaratonu koşuldu. Önümüzdeki hafta sonu ise Ayvalık'ta Team Kronos tarafından organize edilen yüzme, bisiklet ve koşu parkularına sahip Ultimate Cunda yarışı var. 

Koşucular Bisikletçiler

Alex Hutchinson, Outside Magazine'de Sweat Science isimli köşesinde geçtiğimiz haftalarda koşu ve bisiklette verim üzerine yazılmış bir makaleyi detaylandırmıştı. Yazısından çıkardığım iki çarpıcı sonucu burada da paylaşmak istedim:

1) Koşucular, koşuda bisikletçilerden daha verimliyken, bisikletçiler, bisiklette koşuculardan daha verimli değilmiş.

2) Bisiklet antrenmanı bisikletçilerin verimliliğini, koşu antrenmanının koşucularınkini artırdığı kadar artırmıyormuş.

Detayları okumak isterseniz İngilizce olarak şurada bulabilirsiniz.

 

Şimdilik bu kadar. İlerleyen haftalarda daha çok ve detaylı içerikle devam etmeyi umuyorum. Öneri ve görüşlerinizi lütfen paylaşın. İlgileneceğini düşündüğünüz kişileri aşağıdaki bağlantıları kullanarak bu postadan haberdar ederseniz sevinirim. 

Bir sonraki postada görüşmek dileğiyle.

Koşu Postasına Üye Ol
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Epostayı Yönlendir
RitimBlog

Bu eposta Mert Derman tarafından periyodik olarak hazırlanıp üyelere gönderilmektedir. 

MailerLite